Ankara: Doğu Batı Yayınları (
2024)
Copy
BIBTEX
Abstract
Prof. Dr. Mehmet Karasan 1907 yılında Denizli, Çivril’de doğdu . İlk ve orta öğrenimini Çivril ve Konya’da, lise eğitimini 1928 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladıktan sonra aynı yıl Millî Eğitim Bakanlığı’nın yurt dışı eğitim bursunu kazanarak Fransa, Lyon Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe ve Sosyoloji bölümünde lisans eğitimi almaya hak kazandı. 1932 yılında yurt dışı eğitimini tamamlamasının ardından 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümüne doçent olarak atandı. 1942 Yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü asistanı Nusret Hızır ve pedagoji doçenti Bedii Ziya Egemen ile birlikte Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Enstitüsü kadrosuna katıldı. 1932-1950 yılları arasında belirli dönemlerde çeşitli okullarda felsefe, sosyoloji ve Fransızca öğretmenlikleri ve idarecilik yapan Karasan 1951 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Profesör olarak göreve başladı. Prof. Dr. Mehmet Karasan akademik hayatının yanı sıra 1954-1957 ve 1957-1960 yılları arasında X. ve XI. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Denizli Milletvekilliği yaptı. Siyasi hayatının ardından 1968 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi felsefe kürsüsünde Profesör olarak akademik yaşamına devam etti ve 1970-1971 yılları arasında aynı fakültede dekanlık görevinde bulundu. 15 Kasım 1974 tarihinde hayatını kaybeden Karasan Evli ve bir çocuk babasıydı.
Mehmet Karasan Türk düşüncesine ve literatürüne Eflatun’un Devlet Görüşü (1947) ve Büyük Feylesoflar Antolojisi (1949) adlı kitapları, “İlk Yunan Düşüncesinde Din İlmi Denemeleri” ve “Eflatun’un Devleti” gibi makaleleri ile katkıda bulundu. Karasan, Fransa’da almış olduğu yurt dışı eğitiminin etkisi ve Cumhuriyet döneminde 1940 yılında Hasan Ali Yücel tarafından başlatılan “Tercüme Hareketi” vesilesiyle yabancı dilde yazılan birçok klasik eseri tercüme ederek dilimize kazandırdı. Platon, Descartes, Durkheim ve Bergson gibi önemli filozofların eserlerini tercüme ederek felsefe alanına önemli katkılarda bulunan Karasan, Durkheim’ın Meslek Ahlakı kitabını tercüme etmesi ve “Din Sosyolojisi, Öncüleri ve Kurucuları” başlıklı bir makale kaleme alması ile yalnızca felsefe alanına değil sosyoloji alanına da önemli katkılarda bulundu. Bu sayede Cumhuriyet döneminde akademik anlamda Türkiye’de ilk din sosyolojisi dersini 1949 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde verdi.
Karasan sosyolojiye yönelik çalışmaları ile birlikte özellikle felsefe alanında Descartes’ın İlk Felsefe Üzerine Metafizik Düşünceler (1942), Felsefenin İlkeleri (1943), Aklını İyi Kullanmak ve Bilimlerde Doğruyu Bulmak İçin Metot Üzerine Konuşma (1944), Tabiat Işığı ile Hakikati Arama (1945), Aklın İdaresi İçin Kurallar (1945) ve Ahlak Üzerine Mektuplar (1946) gibi birçok eserini Fransızcadan dilimize tercüme etmesi ve yapmış olduğu bu tercümelere eklemiş olduğu ön sözler ve açıklamalar ile Türkçe felsefe alan yazınında tanınırlık kazandı. Descartes’ın eserleri ile birlikte Fransızca’dan dilimize kazandırdığı eserler arasında Bergson’un Ahlak ile Dinin İki Kaynağı (1949), Lucien Laberthonnière’in Descartes Üzerine Tetkikler (1959) eseri ve bir dönem Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe kürsüsünde görev yapan Olivier Lacombe’un bazı makaleleri de bulunmaktadır. Böylece, Mehmet Karasan Descartes’ın felsefesi başta olmak üzere Fransız düşüncesi ve felsefesinin Türkiye’de tanınması açısından önemli bir görevi yerine getirdi.
Prof. Dr. Mehmet Karasan Türkiye Cumhuriyeti’nin görece ilk yılları sayılabilecek dönemi içerisinde sorumluluk alarak felsefe ve edebiyat alanında hem tercüme faaliyetleri hem de kendi özgün eserleri ile Türk düşüncesinin ve felsefesinin gelişimine yardımcı olan bir düşünürdür. Karasan’ın başta Fransız felsefesi olmak üzere felsefeye yönelik düşüncelerinin günümüz entelektüel çevresi ve araştırmacıları tarafından tanınması önem teşkil etmektedir. Ancak Mehmet Karasan’ın düşünce hayatı, felsefi görüşleri ve felsefeden ne anladığına yönelik yapılan çalışmaların azlığı ve eserlerine ulaşmanın zorluğu göz önünde bulundurulduğunda onun yaşamı ve felsefesine yönelik mevcut bilginin eksikliği göze çarpmaktadır. Bu nedenle Mehmet Karasan’a yönelik bir çalışma ortaya koyma gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu gereklilik doğrultusunda yazımızda Karasan’ın ortaya koymuş olduğu çalışmalarının seyri ve gelişimi takip edilerek görüşleri aktarılmaktadır. Bu noktada onun tercüme eserlerine yazmış olduğu ön sözler ve açıklamalar dikkate alınmaktadır. Böylece, Karasan’ın özellikle Descartes’tan yaptığı tercümelerden hareketle onun felsefi yaklaşımına ve felsefeden ne anladığına ilişkin bir tahlilde bulunulmaya çalışılmaktadır. Belirtmek gerekir ki bu yazının temel amacı Descartes’ın felsefesini ya da felsefi görüşlerini aktarmak değil Mehmet Karasan’ın Descartes’ın felsefesine yönelik okumaları, çıkarımları, düşünceleri ve katkılarını tespit ederek kendi özgün düşüncelerini ve felsefi tavrını ortaya koymaktır.