Abstract
Mutluluk kavramı Fârâbî felsefesinin merkezî kavramıdır. Ona göre mutluluk insanî yetkinliğin en üst noktası ve insanın doğal amacıdır. İnsanı bu hayatta dünya mutluluğuna ve öteki dünyada sonsuz mutluluğa ulaştıracak olan dört tür erdem vardır. Bunlar teorik erdemler, düşünme erdemleri, ahlakî erdemler ve sanatsal erdemlerdir. Düşünme erdemleri teorik erdemlere bağlı iken, ahlakî erdemler ile sanatsal erdemler de düşünme erdemlerine ve teorik erdemlere bağlıdır; çünkü iyinin ve kötünün belirlenmesi, sanatsal ve meslekî becerilerin kazanılması bilgiyle mümkün olmaktadır. Bu bağlamda mutluluk iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ve güzeli çirkinden ayırma meselesidir. İnsanın bu ayrımı yapması ise iyinin doğru bilgisine ulaşmasıyla yani ‘iyi ayırt etme gücü’yle mümkün olmaktadır. Fârâbî ‘iyi ayırt etme gücü’yle sağlam bir mantık bilgisine sahip olmayı kastetmektedir. Bu nedenle ona göre mantık bilmeyen insanın en üstün iyi olan mutluluğa ulaşması söz konusu değildir. Mantık, hem bağımsız bir disiplin, hem de insanı hakikate yani en üstün mutluluğa ulaştıracak olan ilimler için hazırlık niteliğinde bir alet ilmidir.