Abstract
Transandantal Estetik, her ne kadar Kant’ın eleştirel felsefesi için oldukça önemli görünse de Cassirer ve Guyer gibi bazı yorumcular tarafından başarısız görülmüştür. Cassirer’e göre Transandantal Estetikteki argümanlar savunulamaz ve Kant’ın eleştiri öncesi dönemine ait bir kalıntı olarak görülmelidir, öyle ki bu bölümdeki argümanlar Kant’ın esas ve olgun öğretisiyle uyumsuzdur. Guyer’e göre de Metafiziksel Açımlama başarısızdır; bu kısımdaki argümanların hiçbiri Kant’ın savunmak istediği sonucu türetmek bakımından işe yaramaz. Kant’ın savunmak istediği sonuç şudur: zaman ve mekânın kaynağı insan zihnidir, dolayısıyla kendinde şeyler zaman ve mekândan münezzehtir; gene de zaman ve mekân empirik olarak gerçektir, yani bütün empirik var olanlar veya görünüşler açısından gerçek veya geçerlidir. Bu makalede ise Transandantal Estetiğin başarılı bir pozisyonu savunduğu iddia edilmektedir. Buna göre Kant Metafiziksel Açımlamada zaman ve mekânın a priori görüler ve duyarlığın saf formları olduğunu tanıtlamıştır; öyleyse bunlar insan zihni tarafından kaynaklanmaktadır. Ayrıca Kant zamanın ve mekânın transandantal olarak gerçek olduğunu savunan Newton’un görüşü ile bunların empirik olarak ideal olduğunu savunan Leibniz’in görüşünü başarıyla çürütmüştür; dolayısıyla elimizde kalan tek savunulabilir görüş bunların transandantal olarak ideal empirik olarak gerçek olduğudur. Ayrıca bu makalede Guyer’in Metafizik Açımlama yerine Transandantal Açımlamaya yatırım yapıp onu yeniden inşa eden “geometriden hareketle argüman”ının stratejisi eleştirilmiştir. Guyer’a göre Kant Öklidyen geometrinin de re zorunluluğunu savunmuş, buradan ise kendinde şeylerin zamansız ve mekânsız olduğu önermesini türetmiştir. Bu makalede Guyer’in bu alternatif stratejisinin çalışmadığı gösterilmektedir. Guyer’in iddia ettiğinin aksine, Kant geometrinin apodeiktikliğinden bahsederken, göz önünde bulundurduğu şey geometrik nesneler değil önermelerdir.