Elazığ: Fırat University (
2023)
Copy
BIBTEX
Abstract
Gazali'nin hayatını 1095 yılında geçirdiğini söylediği krize göre üç döneme ayırmamız mümkündür. Kriz öncesi dönem, kriz dönemi (1095) ve kriz sonrası dönem. Bu dönemlerde akla ve felsefeye bakışı değişmiştir dolayısıyla felsefî ilimlerden sayılan matematik ilmine bakışı da değişmiştir.
Gazali kriz öncesi ve kriz dönemlerinde aklı eleştirmekle birlikte çok sistematik bir eleştiri yaptığı söylenemez. Gazali bu dönemde felsefe yorumlarında 'felsefi/bilimsel aklı" din açısından zararlı görmemektedir hatta zaman zaman olumlu yanlarından bahsetmektedir. Makasıdu’l Felasife ve Tehafütü’l Felasife ‘de akılla ilgili mevzulara değinmiş, bazı felsefî ilimlerin dinle alakalı olmadığını, din açısından fayda veya zarar vermediğini ifade etmiş ama temelde felsefi aklın “sadece dini (metafizik) konulara” yetmeyeceği kanaatine varmıştır. Fakat bu dönemde o, felsefeyi 'dinileştirme' çabasının bir sonucu olarak akıl eleştirisiyle karşımıza çıkmaktadır. Aklın, felsefenin ve felsefî ilimlerin (mantık, astronomi, fizik… vb.) kökenini Kur’an’a dayandırmış ve filozofların bütün bu ilimlerin ‘tümellerini’ dinden öğrendiklerini iddia etmiştir. Böylece Gazali, akılla bir teoloji kurmanın mümkün olmadığını ispatlayarak yani dini ‘akla uygun hale getirme’ girişimlerinin önüne geçerek ‘aklı ve bütün aklî ilimleri dine uygun hale’ getirmek için vahye ve mistik tecrübeye dayalı yeni bir sistem kurmuştur. Dinî akıl, vahyi anlar ve uygular.
Kriz sonrası dönemde bütün felsefî sistemleri dinî ve mistik/gnostik bir düşünce etrafında yorumlayan Gazali'de akıl tamamen dinileşmektedir. Avam ilimleri seviyesine indirdiği felsefî (tıp, astronomi, kimya, biyoloji, mantık, matematik vs.) ve dinî ilimleri (kelam, fıkıh ve tefsir) mistik bir zihniyetle yeniden ele alır. Felsefî ilimlerin esası dinîdir ve insanlar bu ilimleri peygamberlerden öğrenmiştir. Kelam ilmi, aklî bir ilim değil, dini bir ilimdir, kelamı kullanarak akli hükümler vermekten vazgeçip sadece dini ve uhrevi hükümler vermesi sağlanmalıdır. Fıkıh ilmi de aklî bir ilim değil dini bir ilimdir ve fıkıh alimleri sadece ahiretle ilgili hüküm verilmelidir. Bunlardan daha üstün olan ise havas ilimleridir. Havas ilmi Gazali'ye göre gnostik tasavvuf öğretisidir. Dünyevî akıl insanı yanılttığı ve ona güvenilmez olduğu için akıl yerine peygamberin vahyi gelmelidir ve ondan sonra vahye benzerliği dolayısıyla "velinin ilhamı" yer almalıdır. Bu ise ilk başta dini anlaması için gerekli olan ‘dinî akıl” ve daha sonra ruh, aşk ve nur yoluyla elde edilmektedir.