Abstract
Mimarlık diğer sanat dallarından iki bakımdan ayrılır. İlk olarak mimari yapıtlarla etkileşim kaçınılmazdır. Müzik dinlemeden, tiyatro veya sinemaya gitmeden, resim veya heykel sergilerini gezmeden yaşamımızı sürdürebiliriz ancak mimari yapılar olmadan bu olanaklı olmaz. Bu bakımdan mimarlık sanatlar içinde belki de insan yaşamını en fazla etkileyen daldır. İkinci olarak mimarlık bir yaşam gereksinimini karşılayan, böyle bir işlevi olan belki de tek sanat dalıdır. Örneğin resim, heykel, şiir, sinema veya tiyatro yapıtlarını sanatsal açıdan değerlendirirken hangi gereksinimimizi karşıladıkları sorusunu sormayız. Buna karşılık mimari yapılar barınma başta olmak üzere bir dizi maddi gereksinimimizi karşılarlar. Hangi gereksinimi karşılamak amacıyla yapıldıkları sorusu onların sanatsal açıdan değerlendirilmesinde önem taşır. Bu yazıda mimarlığın sanatlar içindeki bu iki özgünlüğünü dikkate alan bir düşünürün, Ömer Naci Soykan'ın mimarlık konusundaki görüşlerini sırasıyla “mimarlıkta temel nitelikler”, “mimarlık etkinliği”, “mimarlık dili” ve “mimarlık estetiği” başlıkları altında ele alacağız.