An argument for the eponymous conclusion is given through a series of hypothetical syllogisms, the most basic of which is as follows: morality is necessary for self-respect; self-respect is necessary for happiness; therefore, morality is necessary for happiness. Some of the most obvious objections are entertained and rejected.

The idea of epistemic temperance is introduced and explicated through a discussion of Plato's understanding of it. A variety of psychological and epistemic phenomena are presented which arise due to epistemic intemperance, or the inappropriate influence of conations on cognition. Two cases familiar to philosophers, self-deception and racial prejudice, are discussed as the result of epistemic intemperance though they are not typically seen as having a common cause. Finally, epistemic temperance is distinguished from epistemic justice, as these have been conflated.

In this paper I provide an account of two forms of intellectual arrogance which cause the epistemic practices of conversational turn-taking and assertion to malfunction. I detail some of the ethical and epistemic harms generated by intellectual arrogance, and explain its role in fostering the intellectual vices of timidity and servility in other agents. Finally, I show that arrogance produces ignorance by silencing others (both preventing them from speaking and causing their assertions to misfire) and by fostering self-delusion in the (...) arrogant themselves. (shrink)

ABSTRACTDemocracies, Dewey and others have argued, are ideally spaces of reasons – they allow for an exchange of reasons both practical and epistemic by those willing to engage in that discourse. That requires that citizens have convictions they believe in, but it also requires that they be willing to listen to each other. This paper examines how a particular psychological attitude, “epistemic arrogance,” can undermine the achievement of these goals. The paper presents an analysis of this attitude and then examines (...) four arguments for how its adoption – especially by the powerful – undermines the ideal of democracy as a space of reasons. (shrink)

A comprehensive and practical study tool, introducing Kant's thought and key works and exploring his continuing influence.

İnsan “kendini bil”melidir. Çünkü insanın kendini bilmemesi yani eksikliğinin, aldatılırlığının ya da yanılabilirliğinin farkında olmaması onun temelde kendi benliğini, toplumsal rollerini, ahlaki ve siyasal varlık oluşunu yitirmesine sebep olacaktır. İnsan aklıyla ayakları yere basan ama kibriyle başını arşa kaldıran bir varlıktır. Eğer aklı onun kibirli başını eğdirmeyi başaramazsa kaçınılmaz olarak kibirli söz ve üslup, kibirli bakış ve görüş ortaya çıkacaktır. Kibir ile ortaya konulmuş her düşünce en temelde ahlaki sorunlar ortaya çıkaracağı gibi bir de, eksikliklerini kabul etmeyen dogmatik bir tutum (...) sergileyecektir. Kibir insana her yaptığının en doğru, en güzel, en kudretli olduğunu fısıldar durur. Bu fısıltı kişinin durup düşünmesine, aklın devreye girmesine izin vermedikçe de, hata yapılmaya devam edilir. Tüm bunlardan hareketle bu çalışmamızda günümüz felsefesinin temel bir sorunu olan, bir alanda uzmanlaşmış olma özgüveniyle birlikte kâinatın bilgisine bütünüyle sahip olunduğuna ilişkin bir düşünce geliştirmenin entelektüel dünyaya büyük bir darbe vuracağı, Yunus Emre’nin Risalet’ün Nushiye eserinin “Kibir Destanı” bölümünden hareketle ele alınacaktır. (shrink)