Results for 'Yining Ruan'

8 found
Order:
  1. Talent Flow Network, the Life Cycle of Firms, and Their Innovations.Bo Sun, Ao Ruan, Biyu Peng & Wenzhu Lu - 2022 - Frontiers in Psychology 13:788515.
    This paper explores how talent flow network and the firm life cycle affect the innovative performances of firms. We first established an interorganizational talent flow network with the occupational mobility data available from the public resumes on LinkedIn China. Thereafter, this information was combined with the financial data of China’s listed companies to develop a unique dataset for the time period between 2000 and 2015. The empirical results indicate the following: (1) The breadth and depth of firms’ embedding in the (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  2. Sinoplu Filozof Diogenes (Diyojen) ve Etik Anlayışı.Alper Bilgehan Yardımcı - 2018 - Berikan Yayınevi.
    Diogenes of Sinope, bilinen adıyla Diogenes ya da Sinoplu Diyojen’e yönelik yapılan bu çalışmada amacım, Dioegenes’in yaşamının, felsefi duruşunun ve benimsediği etik kuralların kapsamlı ve belgelenmiş bir şekilde sunulmasıdır. Diogenes’in hayatını ve öğretilerini güvenilir bir şekilde aktarmak aşırı derecede zordur, çünkü diğer antik filozoflardan ayrı olarak, onun yaşamına ilişkin güvenilir kaynaklar bulmak oldukça sınırlıdır. Ayrıca, fıçının içinde yaşayan bir Kinikli’ye yönelik ortaya konulmuş birçok kurmaca anekdot ile uğraşılması gerekmektedir. Güvenilir bilginin azlığı ve belgesiz atıfların yarattığı zorluklara rağmen, yine de birçok (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   7 citations  
  3. Tanrı Var mı?Musa Yanık & W. David Beck - 2024 - Ankara: Fol Yayınları. Translated by Musa Yanık.
    Tarihte herhalde çok az soru Tanrı’nın varlığı sorusu kadar sık sorulmuş, çok yanıtlanmış ve verilen birbirinden farklı onca yanıta rağmen kesin bir sonuca ulaştırılamayıp tartışılmaya devam etmiştir. Yine de geçmişe dönüp baktığımızda bu soruya verilen farklı yanıtların farklı uygarlıkların inşa edilmesine, bazılarının yıkılmasına, acımasız çatışmalara ve her şeye rağmen kucaklaşmalara da vesile olduğunu görüyoruz. Tanrı var mı? Varsa onu nasıl bilebiliriz? Tanrı yoksa her şey mubah mı? İnsan aklı ilahi olanı kavrayabilir mi? Tanrı’nın varlığı ahlaklı olmanın şartı mı? Evren akıllı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. Yönsüzleşmiş Bir Demokrasi Kavrayışına Eleştiriler.Suat Kutay Küçükler - 2020 - Noktasız Dergi 2020 (1):22-31.
    Demokrasinin alışılagelen ve hatta belki de klişe tanımı “halkın egemenliği” şeklindedir. Buna göre demokrasilerde halkın kendi kendisini yönettiği söylenir. Gelgelelim kavramların da tarihi vardır ve tarihselliğinden yalıtılan kavramların mutlaklaştırılması ve böylece kavramlara ilişkin meselelerde totaliter tarzda yaklaşımların peyda olması kaçınılmazdır. O halde demokrasinin “kendinden menkul” olmadığını bilmek, onun tarihselliğini kavramakla mümkündür. Bu kavrayış, yönsüzleşmiş bir demokrasinin doğurduğu sorunları bertaraf etmenin sağlam bir yoludur. Demokrasinin nasıl olup da yönsüzleşebileceği, yani halkın egemenliğinin halka karşı yönelebileceği de yine bu yolla anlaşılabilir.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5. Sanatta Sahtecilik Üzerine.Alper Yavuz - 2018 - In Berrin Taş (ed.), Kaç İnsanı Yaşadım. Cengiz Gündoğdu'nun 75. Yaşına Armağan. İnsancıl Yayınları. pp. 112-117.
    Bu yazıda bir sanat yapıtının sahte olmasının ne anlama geldiği incelenmektedir. Bu amaçla iki tür sahtecilik türü olan yapıt kopyacılığı ve biçem kopyacılığı birbirinden ayırt edilmektedir. İlk tür kopyacılık ile ilgili temel tartışma bir yapıtın aslından ayırt edilemeyecek kadar iyi bir kopyası neden yine de sanatsal olarak aslından daha değersiz bulunur, sorusuyla ilgilidir. İkinci tür kopyacılıkta ise temel soru bir sanatçının biçemini taklit ederek "yeni" yapıtlar üretmenin sanatsal açıdan nasıl değerlendirilmesi gerektiğidir. Yazıda bu ikinci tür kopyacılık, Hollandalı ressam Van Meegeren'in (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6. Kant'ın Ontolojik Delile Getirdiği Eleştiriler.Aysel Tan - 2019 - In Üyesi̇ Abdulsemet Aydin (ed.), Sosyal Bi̇li̇mler Kongresi̇ Ki̇tabi.
    Kant’ın (ö.1804) felsefesi eklektik bir felsefedir ve Aydınlanma felsefesinin devamı niteliğindedir. Aydınlanma felsefesine benzer şekilde felsefesinin temeli akıldır ve aklın sınırları ve kullanımı hakkında fikirler ileri sürmüştür. Kant, dini ele alırken Tanrı’nın varlığının saf akılla ispatlanamayacağı sonucuna varmıştır. Çünkü akılla yapılan ispatlarda Tanrı’nın varlığına getirilen deliller kadar yokluğuna da eşit derecede deliller getirilebilir. O nedenle Tanrı’nın varlığının ispatında saf aklın değil pratik aklın önemli olduğunu ve ahlâksal yasaların bizi Tanrı’nın varlığına götüreceğini ileri sürer. Bu görüşünü desteklemek için eserlerinde teistik delillerin (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. David Hume’un “İntihar Üzerine” ve “Ruhun Ölümsüzlüğü Üzerine” Denemeleri (David Hume’s Essays “On Suicide” and “The Immortality of Soul”).Funda Neslioglu Serin - 2017 - Mavi Atlas 5 (2): 302 - 321.
    “İntihar Üzerine” (Ek 1) ve “Ruhun Ölümsüzlüğü Üzerine” (Ek 2) denemeleri, David Hume’un din bağlamında dogmatik inanışları, uslamlamaları en keskin bir biçimde eleştirdiği yazılarıdır. Görgül felsefesinin temel doğruları ve izlediği kuşkucu yöntem uyarınca ortaya koyduğu sonuçlar, bu denemelerin hem yayınlandıkları dönemde hem de sonrasında pek çok olumsuz eleştiriyle karşılaşmasına yol açmıştır. İnsanın doğasına ilişkin her türlü konuyu soruşturma niyetliliği ile yola çıkan Hume, dogmatik dinin ve uygulamalarının köklendiği inanışları ve uslamlamalarını da aynı niyetle irdelemiştir. Özellikle döneminde yaşanan toplumsal sorunların bu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8. Eğitimde Araştırma Yöntemleri.Ayfer Sayın (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Nobel Akademik Yayıncılık.
    Bu bölüme bir bilmece ile başlayalım: Gerçekten görebildiğimiz bir şey değil. Kesinlikle dokunamaz, tadamaz, duyamaz veya koklayamayız. Yine de ne zaman baksak oradadır, dikkat çekmek için uğraştığımız her yerde onu kullanabiliriz. Onu bir kitabın sayfalarında, sabah gazetesinde veya videonun ekranının parlayan ışıklarda bulabiliriz. Bilim insanları onun genlerimizde ve yağmur ormanının yemyeşil karmaşıklığında depolandığını söylüyorlar.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark