Results for 'İyi-Kötü'

19 found
Order:
  1. Ateizm için Bir Argüman.Graham Oppy & Musa Yanık - 2024 - Öncül Analitik Felsefe Dergisi. Translated by Musa Yanık.
    Bu [makalede], nihai olarak kesin bir sonucu olduğunu iddia etmemekle birlikte, ateizm için geliştirebileceğim en iyi argümanı öne sürmeye çalışacağım ve ortaya koyacağım şeyin, Tanrı’nın varlığına dair yürütülen tartışmaların herhangi bir kısmındaki, en iyi argüman olduğunu iddia edeceğim.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2. Fârâbî’de Mutluluk ve Mantık İlişkisi.Nuriye Merkit - 2021 - Theosophia (2):1-12.
    Mutluluk kavramı Fârâbî felsefesinin merkezî kavramıdır. Ona göre mutluluk insanî yetkinliğin en üst noktası ve insanın doğal amacıdır. İnsanı bu hayatta dünya mutluluğuna ve öteki dünyada sonsuz mutluluğa ulaştıracak olan dört tür erdem vardır. Bunlar teorik erdemler, düşünme erdemleri, ahlakî erdemler ve sanatsal erdemlerdir. Düşünme erdemleri teorik erdemlere bağlı iken, ahlakî erdemler ile sanatsal erdemler de düşünme erdemlerine ve teorik erdemlere bağlıdır; çünkü iyinin ve kötünün belirlenmesi, sanatsal ve meslekî becerilerin kazanılması bilgiyle mümkün olmaktadır. Bu bağlamda mutluluk iyiyi kötüden, doğruyu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3. Evrensel İlkeler Işığında Yerel Değerlerin Anlamlandırılması Olanaklı Mıdır? Kant’ın Ahlâk İlkesinin Uygulanmasına Dair Öneriler.İsmail Serin - 2009 - In Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Kamu Etiği Sempozyumu, Sempozyum Bildirileri Kitabı. Ankara, Turkey: pp. 235-238.
    İlk kez derli toplu bir biçimde Aydınlanma Çağının en önemli ve etkili filozofu İmmanuel Kant’ın dillendirdiği evrensel ahlâk yasası uyarınca insan öyle eylemelidir ki, davranışıyla insanı araç haline getirmesin. Kültürden, toplumun koşullarından, geleneklerden ve dinsel etkilerden arındırılmış bu ilkenin buyurganlığı herhangi bir koşul ya da sınır tanımamasıyla ünlüdür. Oysa insanlar, hem bireysel hem de toplumsal gerekçelerle bu formel ilkeyle kendilerini her zaman bir çekişme içinde bulurlar. Kant’ın ahlâk anlayışı açısından etik değerlerin herhangi bir kültürel, toplumsal ya da siyasal baskı ya (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. Rousseau'da Demokrasi: Otonomi ve Katılım.İbrahim Akkın - 2020 - In İsmail Serin (ed.), Demokrasi̇ Felsefesi̇: Klasik Ve Modern Yaklaşımlar. İstanbul, Turkey: pp. 203-228.
    [...] Rousseau bir yandan çağının yükselen değerlerinden yararlanırken diğer yandan bu değerlerin içeriden eleştirisini yapmayı başarabilen düşünürlerden biri olduğu için fikirleri ölümünden asırlar sonra bile önemini yitirmemiştir. Demokratik devletlerin meşruiyet krizinin giderek derinleştiği ve çoğunlukçu, majoritarian, ideolojilerin etraflıca sorgulanmaya başlandığı çağımızda, demokrasiyi çoğunluk kararına ek olarak “rıza”, “Yurttaşlık”, “sivil özgürlük”, “kamusal uzlaşı” ve “Genel İrade” kavramlarıyla birlikte ele alan Rousseau’yu yeniden okumak önemlidir [...] Rousseau-demokrasi ilişkisinin kazılıp ortaya çıkartılacağı bu metinde uğranılacak olan kavramsal duraklar sırasıyla: Eşitsizlik (doğal ve toplumsal), özgürlük (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5. Imre Lakatos'un bilim felsefesi ve yöntem sorunu.Muhammed Avşar - 2021 - Dissertation, Katip Çelebi Üniversitesi
    20. yüzyılın önemli bilim felsefecisi Lakatos'un, bilim felsefesinde getirmiş olduğu yeni bakış açısı ve yöntem tartışmasıyla ayrıcalıklı bir konumu bulunmaktadır. Bilimin yapısı ve işleyişinin anlaşılması için bilim tarihinin iyi bilinmesi gerektiği belirten düşünür, bilimsel bilginin bilimsel olmayandan ayırt edilmesi hususunda var olan bilimsellik ölçütlerine eleştiriler getirerek kendi sınır çizme ölçütünü belirlemiştir. Buna bağlı olarak Bilimsel Araştırma Programı aracılığıyla bilimsel rasyonalitenin nasıl geliştiği konusuna da açıklık getirmeye çalışmıştır. Onun düşünsel arka planında, bilim felsefesinde fikirleriyle önemli yer edinmiş Viyana Çevresi, Popper ve (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  6. Foucault'da Özne, İktidar ve Şiddet İlişkisi.Metehan Karakurt & Adem Çelik - 2020 - In Atıl Cem Çi̇çek & Cengiz Ergün (eds.), Ulusal Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ Ve Kamu Yöneti̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Özetleri̇ Ki̇tabi. pp. 34.
    Michel Foucault’nun çalışmalarının merkezi noktalarından birisini, Batı kültüründe insanların, özneye dönüştürülmesinin tarihini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Diğerini ise, özneye dönüştürme tekniklerine karşı verilen mücadeleler, çeşitli iktidar tekniklerinin dayattığı bireysellik ve kimlikten kurtulmanın, özgürleşmenin imkânı oluşturmaktadır. İnsanları, öznelere dönüştüren süreçleri bir bütün olarak ele almak yerine, çeşitli nesneleştirme kipleri üzerinden incelemenin daha akıllıca bir yol olduğunu düşünen Foucault, çalışmalarında insanı özneye dönüştüren üç ayrı nesneleştirme kipine yoğunlaşır. Bunlar; kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan filoloji gibi araştırma kipleri, deli ile akıllı, hasta ile sağlıklı, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. Politikayı Hannah Arendt'le Birlikte Yeniden Düşünmek.Metehan Karakurt & Adem Çelik - manuscript
    Modern politika tanımlarında hâkim kavramlardan söz etmek olasıdır. Bu kavramlar arasında; iktidar, şiddet, hiyerarşi, güvenlik, kaynak dağıtımı öne çıkanlardır. Politika, birçoklarına göre, iktidarın ve gücün nasıl dağıtıldığı ve kullanıldığıyla ilgilidir. Politika, salt iktidarla ilişkili bir biçimde tanımlandığında, şiddet, politikanın etkili araçlarından birisi gibi görünür. Hatta daha ileriye gidilerek, şiddet, iktidarın dışavurumu olarak görülür. C. W. Mills’in, “siyaset iktidar mücadelesinden ibarettir; iktidarın nihai biçimi ise şiddettir” ya da Mao Zedong’un “siyaset, kan dökülmeyen savaş; savaş ise kan dökülen siyasettir” sözleri, siyaset ile (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8.  67
    “Moral Awareness” as an Adequate Idea in Spinoza’s Ethics: Conscious or Conscience?Enes DAĞ - 2022 - Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 26 (3):1181-1196.
    As in classical Latin philosophical and theological texts, Spinoza did not make any semantic distinction between the concepts of conscientia and conscius, and used one interchangeably. But the concept of conscientia is used as an “inner voice” or “conscience” meaning “moral sensitivity” or “moral awareness” and expresses both rational and irrational processes in traditioanl philosophy. On the other hand, the concept of conscius is used in the sense of “consciousness” and expresses a mental or psychological reflexive activity based on rational (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9. Farabi'de Dini Çoğulculuğun Temelleri ve Sınırları.Adem Çelik & Metehan Karakurt - 2019 - In Zuhra Kalakhanova & Ali Söylemez (eds.), IV. International European Conference on Social Sciences. Diyarbakır, Türkiye: Ispec Publishing House.
    Dini çoğulculuk, dini dışlayıcılık ve kapsayıcılıktan farklı olarak, her dinsel inanış taraftarlarının kendi dinleri içinde kalarak ilahi selamete erişeceğini söyler. Temelde, teolojik ve felsefi boyutları olan dini çoğulculuk tartışmasının siyasete bakan bir yönü de vardır. İslam tarihinde Meşşâî felsefenin kurucusu ve mutluluk filozofu olarak bilinen Farabi, bir taraftan hakikate nasıl ulaşılacağı diğer taraftan ise “âlem” adını verdiği kozmopolitanizm nasıl inşa edileceği ile ilgilenmektedir. Siyasal toplumun amacının, insanların uygun ölçekte, en yüce iyi için yardımlaşmalarını sağlamak olduğunu savunan Farabi’ye göre, erdemli bir (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10. Foucault'da Özne, İktidar ve Şiddet İlişkisi.Metehan Karakurt & Adem Çelik - 2020 - In Atıl Cem Çi̇çek & Cengiz Ergün (eds.), Ulusal Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ Ve Kamu Yöneti̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Özetleri̇ Ki̇tabi.
    Michel Foucault’nun çalışmalarının merkezi noktalarından birisini, Batı kültüründe insanların, özneye dönüştürülmesinin tarihini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Diğerini ise, özneye dönüştürme tekniklerine karşı verilen mücadeleler, çeşitli iktidar tekniklerinin dayattığı bireysellik ve kimlikten kurtulmanın, özgürleşmenin imkânı oluşturmaktadır. İnsanları, öznelere dönüştüren süreçleri bir bütün olarak ele almak yerine, çeşitli nesneleştirme kipleri üzerinden incelemenin daha akıllıca bir yol olduğunu düşünen Foucault, çalışmalarında insanı özneye dönüştüren üç ayrı nesneleştirme kipine yoğunlaşır. Bunlar; kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan filoloji gibi araştırma kipleri, deli ile akıllı, hasta ile sağlıklı, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11. SÖZDE-BİLİMSEL KONULAR.Oktay Kızkapan - 2021 - Ankara, Türkiye: Pegem Akademi.
    Sözde-bilim ile ilgili bu tartışmalar uluslararası literatürde yapılıyor olsa da Türkiye’de henüz bu konuların eleştirel olarak ele alındığı söylenemez. Dolayısıyla sözde-bilimlerin eleştirel olarak ele alındığı öğrenme ortamlarının öğrencilerin bilime ve sözde-bilime ilişkin algılarına etkisi üzerine yapılacak araştırmalar konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir ve belki de ilerideki program değişiklerinde öğretim programlarında sözde-bilimin yer bulmasının yolunu açabilir.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12. Uzun Görüş.H. B. Paksoy - 2017 - Ankara: G Yayinevi.
    Bu kitabi olusturan yazilar 2007 ile 2017 yillari arasinda Texas eyaletinde yazildi. Degisik ag sayfalarinda yayinlandilar. Kaybolmalarinin onune gecmek icin bir araya getirilmelerinin ve okuyuculara sunulmalarinin uygun olabilecegini dusundum. Iyi okumalar!
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13.  72
    Başlarken.Sabri Güngör - 1990 - European Journal of Therapeutics 1 (1):3-3.
    1988 yılında kurulan Tıp Fakültemiz Yurdumuzun en genç Tıp Fakültesi olarak süratle gelişmesini sürdürmekte ve her geçen gün bir eksiğini daha tamamlamaktadır. Bugün ilk sayısını çıkardığımız bu dergi ile özellikle bir Tıp Fakültesi için en önemli eksiklerden birisi olan bir bilimsel yayın organı eksikliğini de gidermiş oluyoruz. -/- Her gün baş döndürücü değişimlere sahne olan tıp dünyasında olan bitenler, günümüzün iletişim araçları ile en uç noktalara kadar çok kısa sürelerde gidebilmektedir. Bu iletişimde tıp yayınlarının önemi büyüktür. Elde edilen araştırma sonuçlarının, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  14. Biyoloji Felsefesinde Organizma Kavramı.Özlem Yilmaz - 2022 - Kilikya Felsefe Dergisi / Cilicia Journal of Philosophy 1 (1):78-86.
    Çevre sorunlarının katlanarak arttığı ve biyoloji biliminin büyük sıçramalarla geliştiği günümüzde organizma kavramının incelenmesi, hem kendi doğamızı (dolayısıyla da diğer canlılarla etkileşimlerimizi) hem de günümüz biyolojisindeki değişimleri daha iyi anlayabilmemiz için faydalı olacaktır. Bu çalışma, organizma kavramını özellikle organizma-çevre etkileşimi üzerinden inceleyerek günümüz biyolojisindeki önemini vurgulayacaktır. Organizma kavramı özellikle Modern Sentezden, Genişletilmiş Evrimsel Senteze geçişle birlikte ayrı bir önem kazanmıştır. Köklerini yirminci yüzyılın başlarındaki organizma-merkezci biyolojiden alan bu kavramın gelişimi, son birkaç on yıldır biyoloji biliminde gerçekleşmiş olan gelişmelerle (özellikle gelişim (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  15. İlahi Buyruk Teorisi. [REVIEW]Musa Yanık - 2021 - Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi 12 (1):191-194.
    Bir şey, Tanrı onu emrettiği için mi iyidir ya da kötüdür? sorusunu merkeze alarak oluşturulan ve yakın dönem içerisinde gerek din felsefesi ve gerekse ahlak felsefesi içerisinde tartışılan konulardan biriside “İlahi Buyruk Teorisi”dir. Bu teori kısaca, ahlaki değerlerin kaynağının, Tanrı’nın buyruklarında, yani onun emir ve yasaklarında belirlendiğini açıklamaya çalışmaktadır. Eylemlerimizin iyi ya da kötü olarak nitelendirilmesinin Tanrı’nın buyruklarıyla mı, yoksa onların Tanrı’dan bağımsız, yani, kendi doğalarından mı kaynaklandığı tartışması, ilk olarak ahlak felsefesi içerisinde Platon’un “Euthyphro” diyaloğunda kendisine yer bulmuştur. (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16. Sanatta Sahtecilik Üzerine.Alper Yavuz - 2018 - In Berrin Taş (ed.), Kaç İnsanı Yaşadım. Cengiz Gündoğdu'nun 75. Yaşına Armağan. İnsancıl Yayınları. pp. 112-117.
    Bu yazıda bir sanat yapıtının sahte olmasının ne anlama geldiği incelenmektedir. Bu amaçla iki tür sahtecilik türü olan yapıt kopyacılığı ve biçem kopyacılığı birbirinden ayırt edilmektedir. İlk tür kopyacılık ile ilgili temel tartışma bir yapıtın aslından ayırt edilemeyecek kadar iyi bir kopyası neden yine de sanatsal olarak aslından daha değersiz bulunur, sorusuyla ilgilidir. İkinci tür kopyacılıkta ise temel soru bir sanatçının biçemini taklit ederek "yeni" yapıtlar üretmenin sanatsal açıdan nasıl değerlendirilmesi gerektiğidir. Yazıda bu ikinci tür kopyacılık, Hollandalı ressam Van Meegeren'in (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  17. KÖTÜLÜK PROBLEMİ VE ATEİZM: YUJİN NAGASAWA’DA SİSTEMATİK KÖTÜLÜK PROBLEMİ.Musa Yanık - 2021 - Felsefe Dünyasi 1 (73):356-378.
    Ateistlerin teizmi reddetme gerekçeleri, genellikle kötülük sorununun teizme karşı en güçlü argüman olduğunu iddia etmelerinde yatmaktadır. Nitekim ateizme göre teizm, bu soruna başarılı bir şekilde cevap verememektedir. Bununla birlikte kötülük sorununun sadece teistler için bir problem olmadığı iddia edilebilir. Bizde bu makale içerisinde bu savdan yola çıkarak, yakın dönemde Yujin Nagasawa’nın geliştirdiği “sistematik kötülüğün varoluşsal sorunu” açısından bu iddiayı ele almaya çalıştık. Bu sorun, başlangıçta, yalnızca dünyadaki belirli olayların veya belirli olay türlerinin kötü olduğunu değil, aynı zamanda insan varoluşunun (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  18. Japon Masalları Bağlamında Değerler Eğitimi.Peren Ercan & Remzi Yavaş Kıncal - 2022 - In Yücel Gelisli (ed.), ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI EGITIM BILIMLERI KONGRESI BILDIRI KITABI. Yurtdısı Türkler ve Akraba Topluluklar Baskanlıgı Yayınları. pp. 18-33.
    İnsanın içinde yer aldığı toplumsal yaşam, kültürel değerlerin oluşmasına yol açmaktadır. Yaşanılan topluma dayalı bir şekilde oluşturulan değerler, yaşamın temel ölçütleri olarak ön plana çıkmaktadır. Değerler, önceki dönemlerde yalnızca yerel düzeyde kabul görürken, toplumsal değişim süreciyle birlikte ulusal ve küresel boyuta da taşınmıştır. Değerlerin sonraki nesillere aktarılması ve bireylerin olumlu değerleri benimseyip geliştirerek potansiyellerini ortaya çıkarmalarını sağlamak değerler eğitimi olarak ifade edilmektedir. Değerler eğitiminin sonucunda birey yerel anlamda yaşadığı toplumu, evrensel anlamdaysa yaşadığı dönemi yansıtmaktadır. Yeni nesillere değerler eğitiminin verilmesinde farklı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  19. SÖZLER GÜÇ - ALEXIS KARPOUZOS.Alexis Karpouzos - manuscript
    21. yüzyılın üçüncü on yılının şafağında, insanlığın varlığı son derece tehlikeli hale geldi. Ormanlarımızı kesiyor, tatlı su akiferlerimizi tüketiyor ve hayati önem taşıyan topraklarımızı kaybediyoruz. Okyanuslarımızdaki yaşamı sıyırıp yerine yüz milyonlarca ton plastik atık koyuyoruz. Çevremizi toksik endüstriyel kimyasallarla dolduruyoruz. Kirliliğimiz, kıtalardaki yaşamın dokusunu parçalayan ısı dalgalarına, kuraklıklara ve vahşi yangınlara neden olan iklim değişikliğini tetikliyor. Ve dünyaya yeni nesiller getiriyoruz, onurlu bir varoluşun kaynaklarına erişmeye ihtiyaç duyan milyonlarca insan. Hayata yönelik tehditlerin kapsamı ve genişliği her geçen gün artmaktadır. Bu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark