Results for 'tarih'

16 found
Order:
  1.  17
    Deleuze'ün Spinoza'sı: Yaratıcı Felsefi Tarih ve Spinozacılığın Pratik Sonuçları.İbrahim Okan Akkın - 2023 - In Eylem Yolsal Murteza (ed.), Filozofların Filozofları. İstanbul: Pinhan Yayıncılık. pp. 163-188.
    Deleuze’ün Spinozacı yaşam tahayyülünde ‘ne yapmalıyız?’ sorusuna normatif, ahlaki ya da siyasi bir yanıt bulamıyoruz ama varoluşu düşünmenin içkin bir olanağını keşfediyoruz. Düşünmeye 'dışarıdan' yani dünyadan başlamak insani (kurgusal) bir dünyaya değil, içinde yaşadığımız gerçek dünyaya inanmak demektir. İçkinliğin politik anlamı düşünceyi dünyaya getirmektir.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2. el-Mevârîs fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye fî dav’i’l-Kitâbi ve’s-Sünne. Muhammed Ali Sâbûnî. Kahire: Dârü’l-hadîs tarih yok. [REVIEW]Ömer Yılmaz - 2018 - Tasavvur - Tekirdag Theology Journal 4 (2):930 - 935.
    el-Mevârîs fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye fî dav’i’l-Kitâbi ve’s-Sünne. Muhammed Ali Sâbûnî. Kahire: Dârü’l-hadîs tarih yok.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  3. Sınıftan Kaçan Çocuk.Ismet Sahin - 2014 - Ankara, Turkey: Praksis.
    8-9 Kasım 2012’de, Hacettepe Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü tarafından düzenlenen “Marx, Marksizmler ve Özgürlük” konferansı uzun zamandır üzerinde çalıştığım konular ile ilgili görüşlerimi sunma fırsatı verdi. Praksis dergisini ilk yayınladığım 1996 yılında aşağıda sunduğum düşüncelerimin temellerini atmıştım aslında. Ancak hala teoride ki sorunu bir bütün olarak, Marx ve Engels’te değil Marksizmin kavranılışında olduğunda ısrarcıydım. Çalışmalarım, Marx’ın tarih, diyalektik yöntem, sınıf savaşımı, kapitalizm eleştirisi ve bilim anlayışı gibi pek çok temel konuda tamamen farklı teorik perspektif ve anlayış geliştirmemle sonuçlandı. Bu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. Dusuncelerin Kokenleri.Paksoy Hasan Bulent & Hb Paksoy - 2006 - Florence: European University Institute.
    Bir sure once, “Tarih’in sona erdigi” ileri surulmus idi. Soguk Savas cercevesinde ele alinan bir dusunce olup, ilgili “carpismanin” sona ermesi ile bundan boyle karsilastirmali tarih yazilmasina gerek kalmadigini, kazananlarin gorusunun tek gecerli gercek oldugunu vurguluyordu. Ya da oyle gosterilmesi isteniyordu. -/- “Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, Uygarlik (1990)” ve “Kutluk Veren Bilgi Ve 26 Agustos’a Giden Yol (2000)” yazilarimda, Kutluk Veren Bilgi nitelikleri uzerinde gorus belirtmis idim. Aradan gecen sure icinde de Kimlikler [IDENTITIES: how Governed, Who Pays? (Carrie, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5. Kötülük problemi bir sözde problem midir?Hasan G. Bahçekapili - manuscript
    Bu çalışma, geleneksel din felsefesindeki kötülük probleminin gerçek değil sözde bir problem olduğunu, dolayısıyla çözümlemeye çalışmak yerine tasfiye edilmesi gerektiğini öne süren bazı yeni tarihli iddiaları değerlendirmektedir. Öncelikle ele alınan konu sözde problem dendiğinde ne kastedildiğidir. Bir problemin iki tarafının karşılıklı olarak aynı yanlış varsayımı yaptığı durumlar literatürde sözde problem olarak nitelendirilmektedir. Makalede bu anlamda sözde problemin türleri ve ölçütleri belirlenmektedir. Arkasından geleneksel kötülük problemini oluşturan argüman ortaya koyulmakta ve problem için getirilen çözüm önerileri tanıtılmaktadır. Makalenin son bölümünde, önceki bölümlerde (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6. Kant’ın Eleştiri Öncesi Düşünceleri: Genel Bir Bakış [Kant’s Pre-Critical Thoughts: A General Outline].Ümit ÖZTÜRK - 2014 - Mavi Atlas 3 (3):87-98.
    Kant’ın 1781 tarihli Saf Aklın Eleştirisi adlı çalışmasına kadar geçen felsefî kariyeri, genel olarak literatürde, onun “eleştiri öncesi” dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemin belirleyici unsuru, Kant’ın bir taraftan Newton fiziki diğer taraftan da Leibniz-Wolff metafiziki ile sürekli boğuşmasıdır. Bu süreç içerisinde Kant, aynı zamanda, hernekadar berrak ve keskin bir biçimde formüle edilmese de “eleştirel felsefe”ye doğru giden ilk açılımları da sunar. Bu çalışmanın amacı, Kant’ın sözü edilen düşünce dönemini mercek altına alarak onun “eleştiri öncesi” düşüncelerine dâir genel bir perspektif çizmektir. (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7.  75
    bilim tarihinde kadınların temsili: rosalind franklin örneği.Mehmet Cem kamözüt - 2020 - Ethos: Dialogues in Philosophy and Social Sciences 13 (1):31-53.
    Tarihin nesnel olarak yazılamayacağının fark edilmesinin ardından bilim tarihi yazımında da bazı dönüşümler olmuştur. Bu değişiklikler genellikle olumlu olsa da bazı tarih yazımı tartışmaları bilim tarihi metinlerine yeterince yansımamıştır. Bu yazıda Rosalind Franklin örneği üzerinden kadın bilimcilerin bilim tarihinde nasıl ele alındığını tartıştım. Kadınlara bilim tarihinde hak ettikleri yeri verme çabamız sırasında bilim tarihçileri olarak nelere dikkat etmemiz gerektiğini ele aldım. Özellikle vurguladığım noktalar bilimsel araştırma biçimlerinin doğru yansıtılması, kurumsal ayrımcılıkların üstünün örtülmesinden kaçınılması ve ele alınan figürün bilime katkısının (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8. Foucault'da Özne, İktidar ve Şiddet İlişkisi.Metehan Karakurt & Adem Çelik - 2020 - In Atıl Cem Çi̇çek & Cengiz Ergün (eds.), Ulusal Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ Ve Kamu Yöneti̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Özetleri̇ Ki̇tabi. pp. 34.
    Michel Foucault’nun çalışmalarının merkezi noktalarından birisini, Batı kültüründe insanların, özneye dönüştürülmesinin tarihini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Diğerini ise, özneye dönüştürme tekniklerine karşı verilen mücadeleler, çeşitli iktidar tekniklerinin dayattığı bireysellik ve kimlikten kurtulmanın, özgürleşmenin imkânı oluşturmaktadır. İnsanları, öznelere dönüştüren süreçleri bir bütün olarak ele almak yerine, çeşitli nesneleştirme kipleri üzerinden incelemenin daha akıllıca bir yol olduğunu düşünen Foucault, çalışmalarında insanı özneye dönüştüren üç ayrı nesneleştirme kipine yoğunlaşır. Bunlar; kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan filoloji gibi araştırma kipleri, deli ile akıllı, hasta ile sağlıklı, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9. Foucault'da Özne, İktidar ve Şiddet İlişkisi.Metehan Karakurt & Adem Çelik - 2020 - In Atıl Cem Çi̇çek & Cengiz Ergün (eds.), Ulusal Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ Ve Kamu Yöneti̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Özetleri̇ Ki̇tabi.
    Michel Foucault’nun çalışmalarının merkezi noktalarından birisini, Batı kültüründe insanların, özneye dönüştürülmesinin tarihini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Diğerini ise, özneye dönüştürme tekniklerine karşı verilen mücadeleler, çeşitli iktidar tekniklerinin dayattığı bireysellik ve kimlikten kurtulmanın, özgürleşmenin imkânı oluşturmaktadır. İnsanları, öznelere dönüştüren süreçleri bir bütün olarak ele almak yerine, çeşitli nesneleştirme kipleri üzerinden incelemenin daha akıllıca bir yol olduğunu düşünen Foucault, çalışmalarında insanı özneye dönüştüren üç ayrı nesneleştirme kipine yoğunlaşır. Bunlar; kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan filoloji gibi araştırma kipleri, deli ile akıllı, hasta ile sağlıklı, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10.  76
    19. VE 20. YÜZYIL TÜRK VE RUS EDEBİYATINDA AYDIN.Kapranova Ekaterina - 2023 - Journal of Social Sciences 1 (64):514-522.
    Edebiyat, özellikle roman, toplum için bir ayna gibidir. Roman, hikâye ve şiir gibi edebî eserler, kişisel üretimlerin yanı sıra dönemin sosyal, ekonomik ve siyasi meselelerini de yansıtır. Bu nedenle edebi eserler de sosyolojik kaynak olarak kabul edilebilir. 19. Ve 20. yüzyıl Türk ve Rus edebiyatı, büyük yazarların tüm dünyada ün kazandığı yüzyıldır. 19. Ve 20. yüzyılda Türk ve Rus edebiyatının zirvesi kabul edilen isimler toplumsal konulara kayıtsız kalmamalarının yanı sıra Türk ve Rus toplumunun modernleşme sürecini de eserlerinde yorumlamışlardır. Entelektüeller genellikle (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11. Imre Lakatos'un bilim felsefesi ve yöntem sorunu.Muhammed Avşar - 2021 - Dissertation, Katip Çelebi Üniversitesi
    20. yüzyılın önemli bilim felsefecisi Lakatos'un, bilim felsefesinde getirmiş olduğu yeni bakış açısı ve yöntem tartışmasıyla ayrıcalıklı bir konumu bulunmaktadır. Bilimin yapısı ve işleyişinin anlaşılması için bilim tarihinin iyi bilinmesi gerektiği belirten düşünür, bilimsel bilginin bilimsel olmayandan ayırt edilmesi hususunda var olan bilimsellik ölçütlerine eleştiriler getirerek kendi sınır çizme ölçütünü belirlemiştir. Buna bağlı olarak Bilimsel Araştırma Programı aracılığıyla bilimsel rasyonalitenin nasıl geliştiği konusuna da açıklık getirmeye çalışmıştır. Onun düşünsel arka planında, bilim felsefesinde fikirleriyle önemli yer edinmiş Viyana Çevresi, Popper ve (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  12. David Hume’un Nedensellik Eleştirisi Bağlamında Tümevarımsal Akıl Yürütmeye Yönelik Argümanlarının Yeniden Yapılandırılması.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece Kitaplığı.
    Gözlemlenenlerden gözlemlen(e)meyenlere diğer bir deyişle genel yasalara ulaşma imkânı veren çıkarım yöntemi olarak tümevarımsal ya da endüktif akıl yürütmenin rasyonel olarak temellendirilmesinin imkanına yönelik soruşturma tarih içerisinde tümevarım sorunu ya da endüksiyon problemi olarak tezahür etmiştir. Bu sorunun temel argümanı tarihsel okumalara baktığımızda İskoç ampirist filozof David Hume tarafından öne sürülmüştür. Hume, tümevarımsal çıkarımlar temelinde, gözlenmeyen meseleler hakkındaki inançlarımıza hangi gerekçelerle ulaştığımızı soruşturmaktadır. Hume soruşturmasının sonucunda gözlemlenenden gözlemlen(e)meyen durumlara ilişkin yapılan olgu meseleleri ile ilgili bütün tümevarımsal akıl yürütmelerin dolaylı (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13. Tinsel Bilimlerin Yöntemi Olarak Hermeneutiğin Tarihsel Seyri ve Pozitivist Anlayışın Neden Olduğu Yöntemsel Kriz.Alper Bilgehan Yardımcı (ed.) - 2020 - Ankara, Türkiye: Gece Kitaplığı.
    Hermeneutik tarihsel süreç içerisinde hukuk, teoloji, tarih, sanat ve felsefe gibi çeşitli alanlarda farklı şekillerde tanımlanmış ve kullanılmış bir kavramdır. Bu doğrultuda, hermeneutiğin tam olarak belirlenebilmesi amacıyla, hermeneutik kelimesinin kökenine ve bu disiplinin tarihine mümkün olduğunca öz bir şekilde bakma gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Çünkü hermeneutik disiplinini tek bir perspektiften değerlendirmek, onun temel gerçekliğini anlamamıza engel olacak çarpıtmaların gün yüzüne çıkmasına sebep olabilir. Genel anlamda bir ifadenin, anlamın, metnin ya da sanat eserinin belirli bir çerçeve içerisinde yorumlanması olarak değerlendirilen hermeneutik, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14.  63
    ESKİÇAĞ COĞRAFYACISI POMPONIUS MELA’NIN YAPITI.Erdoğan Ertürk - 2022 - Dissertation, Ege Üniversitesi
    Romalı Coğrafyacı Pomponius Mela MS I. yüzyılda yaşamıştır. Pomponius Mela’nın yazmış olduğu De Situ Orbis adlı coğrafya eseri Avrasya eskiçağı için önemli bilgiler içermektedir. Sarmat çağına denk gelen bu dönemde, Sarmat birliği içinde anılan boyların yanında İskit kalıntılarından ve başka topluluklardan da bahsedilmektedir. De Situ Orbis kitabının birinci cildi 19-20. maddeleri içerisinde muhtemelen Türk adının Turcae biçiminde geçtiği belirlenmiştir. Bu halkın sonsuz ormanlar içinde oturduğu ve avlanarak beslendikleri belirtilmiştir. Mela’nın çizmiş olduğu harita içerisinde Kuzeydoğu Asya’dan Kuzeybatı Avrupa’ya uzanan bütün bölgenin (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  15. Ordo Urbium Nobilium: İçerik ve Kapsam.Fatih Yilmaz & Erkan Kurul - 2018 - Cedrus 6:485-518.
    MS IV. yüzyılda yaşayan Decimus Magnus Ausonius, Roma İmparatorluğu'nun özellikle batı yakasını yakından tanıyan önemli bir alim ve devlet adamıydı. Onu mühim biri haline getiren en önemli husus; çeşitli bilimler özelindeki bilgi birikiminin derinliği yanında başarılı bir eğitmen olmasıydı. Ayrıca, son derece stratejik mevkilere erişebilmiş bir devlet adamıydı. Yaşamının son yıllarında kaleme aldığı şiirlerinden olan Ordo Urbium Nobilium, Geç Antikçağ dünyasına dair önemli veriler içermektedir. Bu kapsamda, söz konusu çalışma kendisinin özellikle coğrafya, tarih, filoloji ve Latin edebiyatı-kültürü gibi çeşitli (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16. Bilim Tarihi Açısından Göbekli Tepe.Zöhre Yücekaya - 2020 - İstanbul, Türkiye: İKSAD Publishing House.
    Akıl ve bilinç yetisini kazandığı, dünyaya geldiği andan itibaren araştırmaya başlayan insan, doğayı, kendini ve Tanrı’yı bilmek ister. Bilmek, bilmek için değildir. Bilmek insan içindir, insanı tanımak ve yönetmek içindir. Bu bilme isteğinden Doğa bilimleri, İnsan bilimleri ve Din bilimleri oluşur. Bilim, genelgeçer bilgiyi ifade eder: Doğa bilimlerinin kaynağı doğa, İnsan bilimlerinin kaynağı insan, Tanrı bilimlerinin kaynağı Tanrı’dır. Bazı insan toplumları bazı dönemlerde birtakım bilim alanlarında genelgeçer bilgiye ulaşma yolunda ilerlerken, kimilerinin bazı dönemlerde çeşitli sebeplerle genelgeçer bilgiyi ifade eden bilimlerden (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark