Results for 'De-Fu Yap'

964 found
Order:
  1. Musikalische Schlußbildung als philosophische Herausforderung Bach, Beethoven, Schönberg.Claudia Sophia Fuß - 2016
    Musikalische Schlußbildung gehört zu den zentralsten Themen in der Musikwissenschaft und führt in tiefere philosophische Bereiche, denn das Schließen und Enden ist an einem langen Ende für den Menschen auch mit dem schwierigen Rätsel des Todes verbunden. Ist dieses nicht gelöst, bleibt auch musikalisches Enden und Schließen eine ungeknackte Nuß. Bach, Beethoven und Schönberg haben, aufeinander aufbauend, drei Lösungskonzepte entwickelt.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  2. Catharine Trotter Cockburn. Filosofia morale, religione, metafisica.Emilio De Tommaso (ed.) - 2018 - Soveria Mannelli, Italy: Rubbettino.
    Catharine Trotter Cockburn (1679- 1749) fu poetessa, drammaturga e filosofa. La vivacità intellettuale e la forte determinazione le permisero di aggirare il pregiudizio di genere e di sottrarsi alle dinamiche di marginalizzazione femminile tipiche dell’età moderna. Pur celandosi dietro l’anonimato, Cockburn prese parte attiva al dibattito filosofico del tempo, intervenendo soprattutto in materia di morale. Le sue opere filosofiche, scritte in difesa di Locke o di Clarke, custodiscono, nonostante il dichiarato intento apologetico, tratti di originalità e indipendenza, particolarmente evidenti nella (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  3. O Holismo Linguístico na Hermenêutica Filosófica de Hans-Georg Gadamer: uma análise a partir do conceito de imagem (Bild).Saulo Monteiro Martinho de Matos - 2016 - Peri 8 (1):279-297.
    This study sheds light on Gadamer’s hermeneutical thought by means of an analysis of the fundamental concept “image” (Bild). The central hypothesis of this study consists in regarding Gadamer’s philosophy as a defense of an holistic model for human sciences, which can be regarded in opposition to an atomistic model. Whereas atomism states that social phenomena should be reduced to singular actions, holism claims that there are substantial or ontological differences between individual and social phenomena or facts. Thus, the concept (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  4. „Vom Kopf auf die Füße“: Zur Entwicklung des Verhältnisses von Magie und Naturwissenschaft /“Back on its Feet”: On the Development of the Relationship between Magic and Natural Science.Gregor Schiemann - 2008 - In Jahresbericht der Bergischen Universität Wuppertal.
    Eine weit verbreitete Auffassung über die wissenschaftlichen Naturverständnisse besagt, dass ihre historische Entwicklung von einer zunehmenden Abgrenzung gegenüber der Magie begleitet gewesen sei. Ursprünglich eng mit der Magie verbunden, hätten sich die wissenschaftlichen Naturverständnisse in einem langwierigen Prozess immer weiter von der Magie entfernt, bis sie ihre heutige amagische Gestalt erhalten hätten. Mein Beitrag diskutiert einige Argumente zur Stützung dieser, wie ich meine, plausiblen Auffassung. / A whitespread view of the natural sciences holds that their historical development was accompanied by (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  5. Le statut du végétal dans Fūdo de Watsuji.Quentin Hiernaux - 2017 - European Journal of Japanese Philosophy 2:159-177.
    Apres avoir introduit les concepts de base de Fūdo, je propose une interpretation du texte problematisee autour du statut de la vegetation. Il s’agira de montrer pourquoi et comment la place que tient la vegetation joue un role mediateur fondamental en tant que principe de premiere importance, y compris et surtout ici pour la vie humaine decrite par Watsuji. Ce faisant, l’objectif est double. D’une part, montrer, a la suite d’Augustin Berque, la coherence de la visee mesologique initiale de l’auteur (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  6. Türki̇ye'de di̇n psi̇koloji̇si̇ alaninda yapilan li̇sansüstü tezler üzeri̇ne bi̇r i̇nceleme.Kenan Sevinç - 2014 - Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 15 (28):243-243.
    Bu çalışmada, Türkiye’de 1963 ile 2012 yılları arasında din psikolojisi alanında yapılan ve hala devam eden yüksek lisans ve doktora tezlerine ilişkin analizler yer almaktadır. Bunun yanında din psikolojisinin Türkiye’de akademide yer alışına dair kısa bir tarihçe vardır. Bu çalışmanın amacı, din psikolojisi doktora tezlerine ilişkin bir bibliyografya oluşturarak, araştırmacılara ve lisansüstü öğrencilerine bir katalog sunmaktır. Ayrıca, tezlere ait verilerin analizleriyle, yapılacak yeni çalışmalara yol göstermek amaçlanmıştır. Yöntem olarak literatür taraması yapılmış, farklı kurumların katalogları taranmış ve alandaki akademisyenlerle görüşülmüştür. Elde (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  7. Gerechtigkeit als Stachel des Rechts? - Das Ringen um die Gerechtigkeit im Recht.Anna Puzio - 2020 - Jahrbuchs Für Christliche Sozialwissenschaften 62.
    Die anhaltende Popularität von juristisch geprägter Literatur zeigt, dass das Ringen um die Gerechtigkeit im Recht ein brisantes Thema ist, das gesellschaftliche Aufmerksamkeit auf sich zieht, provoziert und immer wieder neu zum Nachdenken herausfordert. Zeitgenössisch sind es Autor*innen wie Juli Zeh, Bernhard Schlink, Georg Oswald oder Ferdinand von Schirach (sogenannte Dichterjurist*innen 1 ), die die Frage nach Recht und Gerechtigkeit literarisch verbinden und deren Problemkontexte beleuchten. Juli Zeh lässt ihrem Roman Spieltrieb die Erzählerinstanz sprechen: „Das Recht ist kein Kreißsaal für (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  8. Der Dialog im Buch Hiob: Perspektiven für einen gelingenden religiösen Dialog.Katherine Dormandy - forthcoming - In Andreas Koritensky, Margit Wasmaier-Sailer & Veronika Weidner (eds.), Epistemische Verantwortung im Dialog. Herder Verlag.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  9. Philosophy of Psychiatry, Special Issue of Deutsche Zeitschrift für Philosophie.Somogy Varga & Jan Slaby (eds.) - 2012
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  10. Dehşet Yönetimi Kuramı Açısından Ölüm Kaygısının İngiltere’de Müslümanlara Yönelik Tutumların Üzerindeki Etkisi.Kenan Sevi̇nç - 2019 - Dini Araştırmalar 22 (55):27-50.
    İngiltere, Avrupa’da en fazla Müslüman nüfusa sahip ülkelerden biridir ve ülkede Müslümanlara yönelik olumsuz tutumlar giderek artmaktadır. Yabancılara yönelik bu olumsuz tutumların birçok farklı psikolojik nedeni bulunmaktadır. Dehşet Yönetimi Kuramı kapsamında yapılan çeşitli araştırmalar, bu nedenlerden birisinin bireylere ölümün hatırlatılması olduğunu iddia etmektedir. Bu kurama göre, hayatta kalmak gibi güçlü bir motivasyona sahip olan insan aynı zamanda bu çabalarının bir gün başarısız olacağını bilir ve ölüm kaygısı yaşar. Ölümün hatırlatıldığı bireyler, ölüm kaygısının üstesinden gelmek için kendi kültürlerine yöneldiklerinde, diğer kültürlere (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  11. La figura della madre nei romanzi di Moravia e nelle trasposizioni cinematografiche. La madre autoritaria de La Noia tra Moravia e Damiano Damiani.Luca Corchia - 2015 - The Lab’s Quarterly 16 (4):37-67.
    Il breve saggio si propone di esaminare la centralità della figura materna nell’opera di un ingegnoso costruttore di storie della letteratura italiana del Novecento: Alberto Moravia. La scelta dell’Autore nasce dalla rilevanza della tematica nella sua opera, in cui peraltro è quasi sempre assente il punto di vista femminile delle “voci” delle donne. Ciò sembra paradossale e questa circostanza è di grande interesse critico. In particolare, a dispetto delle interpretazioni più canoniche, secondo cui Moravia – negli scritti realizzati tra il (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  12. (1 other version)KUHN’U ANLAŞILIR KILMAK.Ekin Akdeniz - 2020 - International Journal Entrepreneurship and Management Inquiries 4 (1):199-209.
    “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” adlı kitabıyla Thomas Kuhn'un bilim felsefesi çalışmalarında yeni bir çığır açtığı bilinmektedir (Öztürk, 2012: 171). Bu çalışma, Kuhn’un “Bilimsel Devrimlerin Yapısı (The Structure of Scientific Revolutions)” adlı eseri başta olmak üzere, bu eser üzerine yapılan çeşitli çalışmalar referans alınarak sunulmaktadır. Tüm bu çalışmalarda bilimin ilerleme tarzının ele alındığı, fakat bilimin ilerleme tarzı hakkında farklı sıralamaların yer aldığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, bilimin ilerleme tarzı hakkında daha önce ele alınanlardan farklı bir sıralama sunmaktır. Ulaşılan bu farklı sıralama ile (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  13. Personen im Plural.Ludger Jansen - 2005 - In Michael Kober (ed.), Soziales Handeln. Beiträge zu einer Philosophie der 1. Person Plural. Humboldt-Studien­zentrum. pp. 27-42.
    Es gibt Staaten und Fußballmannschaften, Fakultäten und Punkbands. Und mansollte meinen, daß diese Entitäten etwas gemeinsam haben, daß sie zu ein und derselben ontologischen Kategorie gehören. Und daß sie sich unterscheiden von Elektronen, Tischen, Grizzlybären, einem Zehn-Euro-Schein, dem neuen Präsidenten, der Amtseinführung des neuen Präsidenten und der Tatsache, daß ich einen Vortrag halte. Mein Ziel ist es, zu zeigen, daß die Kategorie, die alle Beispiele der ersten Gruppe umfaßt, aber keines der zweiten Gruppe, die Kategorie der vereinten Pluralpersonen ist. Um (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  14. Transandantal İdealizm ve Berkeleycilik Suçlaması: Fenomenalist Okuma Üzerine Bir Tartışma.Kutlu Tuncel - 2024 - Felsefelogos 1 (82):219-232.
    Kant felsefesine karşı yapılan en yaygın eleştirilerden biri onun öznelci olduğudur. Bu eleştiriyle birlikte ayrıca Berkeleycilik suçlaması ve fenomenalist okuma karşımıza çıkmaktadır. Öznelcilik ithamına göre Kant empirik nesneleri sağlam/zihinden bağımsız bir şekilde düşün(e)mez, bu ise bilincimizin içine sıkışıp kaldığımız bir felsefeye yol açar. Berkeleycilik suçlaması ve fenomenalist okumaya göre de Kant felsefesi sadece görünüşleri bilebileceğimizi söyleyerek, bütün gerçekliği “kafanın-içinde-duran” zihinsel içeriklere indirgemiştir. Bu makalede öncelikle Kant’ın Berkeleycilik ithamına karşı kendi argümanlarını inceleyeceğiz; daha sonra fenomenalist okumanın temel varsayımlarını Van Cleve’in Kant (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  15. İbn Sînâ’da İdrak Mertebeleri ve İkinci Felsefî Ma’kûller.Sedat Baran - 2020 - Tasavvur - Tekirdag Theology Journal 6 (1):291-312.
    İdrak ve niteliği felsefenin en önemli problemlerinden biridir. İbn Sînâ hissî, hayalî, vehmî ve aklî olmak üzere dört farklı idrak mertebesi dillendirir. Buna göre insan nefsi nesnelerin suretlerini duyu yetileriyle algılar. Daha sonra bu suretleri hayal yetisine teslim eder. Akabinde akıl bu sureti barındırdığı maddî eklentilerden arındırarak aklî suretlerin oluşumu için gerekli zeminleri hazırlar. Daha sonra faal akıl insan nefsine aklî suretleri verir. İnsan zihninde duyularla algılanan bu kavramlardan başka kavramlar da vardır. Bu küllî kavramların yeri nesnel âlem değil öznel (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  16. Tıbbî Açıdan Dinî Tecrübe.Aysel Tan - 2019 - Diyarbakır, Türkiye: Ubak.
    Her din ve mistik kültürde ortaya çıkan dinî tecrübelerin felsefe, kelam ve fıkıh gibi bilim alanlarında farklı açıklamaları yapılmış, akli olup olmadığı sorgulanmıştır. Vahiy, keramet, vecd, hulul, tecelli gibi kavramlara açıklamalar getirilmiştir. Fakat bu tür tecrübelerin insanın fizyolojik ve psikolojik mekanizmalarıyla ne tür bir bağlantısı olduğu İslam düşünce geleneğinde pek tartışılmamıştır. Bu tür tecrübe yaşayan kişilerin sorunlu olup olmadığı tıbbi açıdan değerlendirilmemiştir. Dini tecrübeleri tıbbî bir sorun olarak ele alıp bu tecrübeleri ‘deney’ konusu yaparak inceleyen ilk düşünür William James’tir (ö.1910). (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  17. 14.Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Mevleviliğin Yayılma Politikası: Sultan Veled ve Ulu Arif Çelebi’nin Çalışmaları (Spreading Policy of The Mevleviism in The Ottoman State in The 14th Century: The Studies of Sultan Veled and Ulu Arif Celebi).Aysel Tan - 2020 - Ankara, Türkiye: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Yayınları.
    After the death of Mevlana Celaleddin-i Rumi (d.1273), the cult of Mevlevi continued its structuring. Rumi's son Sultan Veled (d.1312) and his grandson Ulu Arif Çelebi (d.1320) contributed greatly to this structuring. Sultan Veled tried to turn the lodge he took over from his father into a systematic sect around Rumi's mystical thought and Mevlevi disciples. Ulu Arif Çelebi, on the other hand, is a very effective name in organizing Mevleviism as a cult. With his systematic studies and travels, he (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  18. Sinoplu Filozof Diogenes (Diyojen) ve Etik Anlayışı.Alper Bilgehan Yardımcı - 2018 - Berikan Yayınevi.
    Diogenes of Sinope, bilinen adıyla Diogenes ya da Sinoplu Diyojen’e yönelik yapılan bu çalışmada amacım, Dioegenes’in yaşamının, felsefi duruşunun ve benimsediği etik kuralların kapsamlı ve belgelenmiş bir şekilde sunulmasıdır. Diogenes’in hayatını ve öğretilerini güvenilir bir şekilde aktarmak aşırı derecede zordur, çünkü diğer antik filozoflardan ayrı olarak, onun yaşamına ilişkin güvenilir kaynaklar bulmak oldukça sınırlıdır. Ayrıca, fıçının içinde yaşayan bir Kinikli’ye yönelik ortaya konulmuş birçok kurmaca anekdot ile uğraşılması gerekmektedir. Güvenilir bilginin azlığı ve belgesiz atıfların yarattığı zorluklara rağmen, yine de birçok (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   7 citations  
  19. Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler Alanında Yeni Trendler III.Sinan Sönmez - 2022 - İzmir, Türkiye: Duvar Yayınları.
    Bilim üzerine yapılan tartışmalar her ne kadar geçmişten beri süregelmekte olsa da modern bilimin gelişimini gösteren bilimsel devrimler, bilim ve bilimsel bilginin ne olduğu tartışmalarını yoğun bir biçimde etkiler. Özellikle bilim hakkında yaygın bir biçimde ifade edilen geleneksel anlayışın temel iddialarından biri, deney bilimlerinin gelişmesine bağlı olarak deneyin de ön plana çıkması nedeniyle, bilimin temelinde saf deney ve gözlemin yer aldığıdır.
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  20.  60
    Beyin Çalışmalarına Göre Sezgi ve Dini Tecrübe.Aysel Tan - 2022 - Elazığ: Firat University.
    İnsanın dış dünyadan bilgiyi elde etme şekli tarih boyunca tüm çağlarda ve toplumlarda insanların üzerinde düşündükleri bir olgu olmuştur. Düşünürler bunun için çeşitli iddialar ileri sürmüşlerdir. Bu iddialardan biri, bilginin kaynağının kalp olduğudur. Kalp ise duygu kavramıyla ilişkilendirilmiş ve bilginin kaynağı bu şekilde duygu temelli açıklanmaya çalışılmıştır. Duygu ise ‘sezgisel bir yetenek’ olarak tanımlanmış ve duygunun sezgiyle ilişkisine vurgu yapılmıştır. Antik Yunan’da Homeros ve Sokrat öncesi düşünürler ve Aristoteles düşünmenin ve bilincin merkezi olarak kalbi kabul etmiştir. Eski Mısır medeniyetinde de (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  21. Soykan'la Mimarlığa Felsefi Bir Bakış.Alper Yavuz - 2023 - In Özgüç Güven, Egemen S. Kuşcu & Alper Yavuz (eds.), Ağaçları Tanıyan Filozof: Ömer Naci Soykan Felsefesi Üzerine İncelemeler. İstanbul: İnsancıl Yayınları. pp. 267-280.
    Mimarlık diğer sanat dallarından iki bakımdan ayrılır. İlk olarak mimari yapıtlarla etkileşim kaçınılmazdır. Müzik dinlemeden, tiyatro veya sinemaya gitmeden, resim veya heykel sergilerini gezmeden yaşamımızı sürdürebiliriz ancak mimari yapılar olmadan bu olanaklı olmaz. Bu bakımdan mimarlık sanatlar içinde belki de insan yaşamını en fazla etkileyen daldır. İkinci olarak mimarlık bir yaşam gereksinimini karşılayan, böyle bir işlevi olan belki de tek sanat dalıdır. Örneğin resim, heykel, şiir, sinema veya tiyatro yapıtlarını sanatsal açıdan değerlendirirken hangi gereksinimimizi karşıladıkları sorusunu sormayız. Buna karşılık mimari (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  22. Göttliches Erkennen und exemplarische Kausalität bei Petrus Aureoli, in: Freiburger Zeitschrift für Philosophie und Theologie 66.2 (2019), 455-498.Chiara Paladini - 2019 - Freiburger Zeitschrift für Philosophie Und Theologie 2 (66):455-498.
    Zusammenfassung Der Aufsatz untersucht die Theorie der exemplarischen Kausalität von Petrus Aureoli (1280–1322). Mindestens bis zur zweiten Hälfte des 13. Jahrhunderts behaupteten mittelalterliche Autoren, dass die Welt geordnet und intelligibel war, weil Gott sie nach aus der Ewigkeit in seinem Intellekt existierenden Modellen (d.h. göttlichen Ideen) geschaffen hatte. Aureoli focht diese traditionelle Ansicht an. In Aureolis Theorie ist die göttliche Essenz das einzige Urbild für die Erschaffung. Um zu erklären, wie ein einziges Objekt allein als Urbilder für die Erschaffung mehrerer (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  23. Der „kontrollierte individuelle Heilversuch“ als neues Instrument bei der klinischen Erstanwendung risikoreicher Therapieformen – Ethische Analyse einer somatischen Gentherapie für das Wiskott-Aldrich-Syndrom.Thomas Heinemann, Bert Heinrichs, Christoph Klein, Michael Fuchs & Dietmar Hübner - 2006 - Jahrbuch für Wissenschaft Und Ethik 11 (1):153-199.
    Das Wiskott-Aldrich-Syndrom (WAS), ein genetisch bedingter Immundefekt mit klinischer Manifestation im Kleinkindalter, wird voraussichtlich in näherer Zukunft erstmals versuchsweise durch eine somatische Gentherapie behandelt werden. Im vor- liegenden Beitrag werden die wichtigsten medizinisch-naturwissenschaftlichen Fakten dieses Krankheitsbildes sowie die bisherigen Erfahrungen mit somatischen Gentherapien bei anderen Immunmangelsyndromen ausführlich dargestellt. Sodann erfolgt eine ethische Analyse eines möglichen gentherapeutischen Eingriffs bei WAS-Patienten, bei der die spezifischen Aspekte des Wiskott-Aldrich-Syndroms – insbesondere die fast ausschließliche Betroffenheit von Kindern sowie die unterschiedlich aussichtsreiche Alter- nativoption einer (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   3 citations  
  24. (1 other version)Foucault'da Özne, İktidar ve Şiddet İlişkisi.Metehan Karakurt & Adem Çelik - 2020 - In Atıl Cem Çi̇çek & Cengiz Ergün (eds.), Ulusal Si̇yaset Bi̇li̇mi̇ Ve Kamu Yöneti̇mi̇ Kongresi̇ Bi̇ldi̇ri̇ Özetleri̇ Ki̇tabi. pp. 34.
    Michel Foucault’nun çalışmalarının merkezi noktalarından birisini, Batı kültüründe insanların, özneye dönüştürülmesinin tarihini ortaya çıkarmak oluşturmaktadır. Diğerini ise, özneye dönüştürme tekniklerine karşı verilen mücadeleler, çeşitli iktidar tekniklerinin dayattığı bireysellik ve kimlikten kurtulmanın, özgürleşmenin imkânı oluşturmaktadır. İnsanları, öznelere dönüştüren süreçleri bir bütün olarak ele almak yerine, çeşitli nesneleştirme kipleri üzerinden incelemenin daha akıllıca bir yol olduğunu düşünen Foucault, çalışmalarında insanı özneye dönüştüren üç ayrı nesneleştirme kipine yoğunlaşır. Bunlar; kendilerine bilim statüsü kazandırmaya çalışan filoloji gibi araştırma kipleri, deli ile akıllı, hasta ile sağlıklı, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  25. Kurgular arası karşılaştırmalar ve anlam.Besim Karakadılar - 2010 - In Selma Aydın Bayram, Sibel Kibar & Ayhan Sol (eds.), Anlam Kavramı Üzerine Yeni Denemeler. İstanbul, Türkiye:
    Verili bir durumu anlamayı, onu bir bütün olarak kurgulamak olarak düşünelim. Kurgu basit bir gösterge de olabilir, karmaşık bir yapı da olabilir; belli belirsiz bir iz veya izler toplamı da olabilir. Kurgunun işlevini yerine getirmesini sağlayan gerek ve yeter koşul verili olan durum ile kendi yapısı arasında bir karşılaştırma olanağını sağlamasıdır. Nitekim, en bilindik anlamda bir durumu kurgulamak onu bir başka durumla karşılaştırmaktır. Bu yüzden de karşılaştırma yapmayı anlama yetimiz için ön dayanak olan bir alt-yeti olarak tanımlayabiliriz. Bu alt-yetinin edimsel (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  26. Hermann Lotzes philosophische Synthese.Nikolay Milkov - 2017 - In Milkov Nikolay (ed.), Hermann Lotze, Mikrokosmos, 3. Bände. Felix Meiner Verlag. pp. xi-lxvii, 1. Band.
    Hermanns Lotze (1817–1881) hat nachweislich einige der bedeutendsten Philosophen des fin de siècle beeinflusst: (i) die britischen „Neo-Hegelianer“; (ii) Husserls Phänomenologie; (iii) Diltheys Philosophie des Lebens; (iv) die Neukantianer; (v) die frühere analytische Philosophie. Das angegebene Ziel seines dreibändigen Mikrokosmos (1856–1864) war „die Reflexion über den Sinn unseres menschlichen Daseins“. Die Aktualität dieser Aufgabe war eine Folge der wissenschaftlichen und industriellen Revolution Mitte des 19. Jahrhunderts. Sie veränderte die Art, wie sich die Menschen das Universum vorstellten. Lotze sah Gefahr in (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  27. Epistemik Güvenilircilik ve Alvin Plantinga’da Tanrı İnancının Güvenilirliği Sorunu.Musa Yanık - 2020 - Din Ve Felsefe Araştırmaları Dergisi 3 (6):181-208.
    Güvenilirci (reliabilist) bilgi teorisi, çağdaş epistemik gerekçelendirme kuramları içerisinde, dışsalcı (externalist) kuramın bir türü olarak kendisine yer bulmaktadır. Kısaca, bir inancı gerekçelendiren şeyin o inancın oluşturulduğu sürecin güvenilirliği olduğunu öne süren bu yaklaşım, bu bilişsel süreçleri özne dışı unsurlara bağladığı içinde dışsalcı bir pozisyonda yer almaktadır. Bu bilgi teorisinin tam karşı konumunda yer alan içselci (internalist) bilgi teorisi ise, özne merkezli bir yaklaşımla, doğru inancı gerekçelendirecek yöntemin, kişinin kendi zihinsel yapısından yola çıkarak, belli kognitif süreçler sonucunda ulaşılabileceğini öne sürmektedir. Epistemik (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  28. Antik Yunan’da Mitos-Logos İlişkisi: Thales’in Arkhe Sorununa Bakışının Mitos Açısından Değerlendirilmesi.Musa Yanık - 2020 - Ibad Sosyal Bilimler Dergisi 3 (7):863-281.
    Mitos ve Logos kavramları Antik Yunan uygarlığında söz kavramına karşılık gelen sözcükleri karşılamak için kullanılmıştır. Felsefe tarihinin başlangıcı için yapılan tanımlamalarda ise mitos kavramının yerine logos kavramının tercih edilmesi iki kavram arasında bir farklılığı ortaya koymak için yapılmaktadır. Bu ayrımın nedeni ise mitos’un daha çok dinsel içerikle anılması logos’un ise içerisinde bir tür akılsallık barındırması şeklindeki yorumlarda kendini göstermektedir. Ancak söz konusu ayrımın ilk doğa filozofu/ilk felsefeci olarak nitelendirilen Thales için geçerli olup olmadığı geçmişte olduğu gibi günümüzde de halen tartışılmaktadır. (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  29. Hristiyan Eskatolojsindeki Diriliş İnancının Din Felsefesi Açısından Değerlendirilmesi.Musa Yanık - 2020 - Din Ve Felsefe Araştırmaları Dergisi 3 (5):64-94.
    Hristiyan inancı içerisinde merkezi konuma sahip olan mevzulardan birisi de, İsa’nın ölümünden üç gün sonra diriltildiğine yönelik olan inançtır. Hristiyan eskatolojisinin de dayanak noktasını oluşturan bu mevzu, dinler tarihi ya da teoloji gibi disiplinlerin içerisinde tartışıldığı gibi, çeşitli Hristiyan düşünürlerce, din felsefesi disiplini içerisinde de tartışılmıştır. Din felsefesi açısından bakıldığında, konunun merkezi konumda olması, bu mevzunun rasyonel bir zeminde tartışılıp tartışılamayacağını da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, özellikle din felsefesi içerisinde birçok Hristiyan düşünür tarafından konu ele alınmış ve farklı çevrelerce de (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  30. Die Physik und die Wissenschaftstheorie – Diagnose und Analyse eines Missverständnisses, sowie Konklusionen in Betreff Biologie und Epistemologie.Rudolf Lindpointner - manuscript
    Die Physik nimmt aus zwei Gründen eine herausragende Stellung unter den Wissenschaften ein. Zum einen aufgrund ihrer anerkannten Stellung als Grundlagenwissenschaft, und zum anderen auch durch das Merkmal ihrer offenkundigen Erkenntnissicherheit. Aus beiden Gründen gilt sie gewissermaßen als Paradigma von Wissenschaftlichkeit schlechthin. Mit ihrem Fokus auf das Thema der Erkenntnissicherheit tritt die Wissenschaftstheorie in die Fußstapfen der klassischen Erkenntnistheorie, und darauf gründet sich auch ihr 'richterlicher' Anspruch gegenüber der Physik. Wohingegen die Physik in puncto ihrer Stellung als Grundlagenwissenschaft – sogar (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  31. Können wir den ursprünglichen Raum erkennen?Henny Blomme - 2013 - In Dieter Hüning, Stefan Klingner & Carsten Olk (eds.), Das Leben der Vernunft. Beiträge zur Philosophie Kants. Boston: De Gruyter. pp. 30-39.
    Mit dem Terminus 'ursprünglicher Raum' wird der Raum bezeichnet, der Kant innerhalb der transzendentalen Ästhetik als reine subjektive Form der Anschauung des äußeren Sinnes bestimmt. Man könnte ihn auch den 'ästhetischen Raum' nennen. Auf jeden Fall muss er vom (proto-)geometrischen Raum unterschieden werden, da letzterer eine Einheit voraussetzt die auf einer Synthesis beruht, und dadurch – weil bei Kant alle Synthesis unter den Kategorien steht – weniger ursprünglich zum Anschauungsvermögen gehört. Es ist diese Unterscheidung zwischen dem ursprünglichen Raum, der „Form (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  32. Sanatta Sahtecilik Üzerine.Alper Yavuz - 2018 - In Berrin Taş (ed.), Kaç İnsanı Yaşadım. Cengiz Gündoğdu'nun 75. Yaşına Armağan. İnsancıl Yayınları. pp. 112-117.
    Bu yazıda bir sanat yapıtının sahte olmasının ne anlama geldiği incelenmektedir. Bu amaçla iki tür sahtecilik türü olan yapıt kopyacılığı ve biçem kopyacılığı birbirinden ayırt edilmektedir. İlk tür kopyacılık ile ilgili temel tartışma bir yapıtın aslından ayırt edilemeyecek kadar iyi bir kopyası neden yine de sanatsal olarak aslından daha değersiz bulunur, sorusuyla ilgilidir. İkinci tür kopyacılıkta ise temel soru bir sanatçının biçemini taklit ederek "yeni" yapıtlar üretmenin sanatsal açıdan nasıl değerlendirilmesi gerektiğidir. Yazıda bu ikinci tür kopyacılık, Hollandalı ressam Van Meegeren'in (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  33. Dini Epistemoloji Nedir?Musa Yanık - 2022 - İstanbul, Türkiye: Düşün Yayıncılık.
    Dini epistemoloji, teistik inançların rasyonel zeminde gerekçelendirilme yollarını arayan, çağdaş epistemolojinin bir alt dalıdır. Musa Yanık, bu kitapta günümüzdeki en güçlü yaklaşım olan reform epistemolojisinden güvenilircilik bakış açısıyla yani “daha yüksek bir olasılıkla doğru olması yönünden” İslam inancının rasyonelliğini ortaya koymakta ve uygulamalı dini epistemolojinin sağlam ve cesur bir örneğini sergilemektedir. (Prof. Dr. Hasan Yücel Başdemir) -/- Epistemoloji topyekûn insan zihnini biçimlendirme ve inanç da dahil olmak üzere bilişsel faaliyetleri yönlendirme potansiyeline sahip bir alandır. Zira Allah’ın varlığı, birliği, nübüvvet ve (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  34. Bilimsel Nesnellik, Kültür ve Protokol Önermeleri Tartışması: Carnap, Neurath ve Popper.Zöhre Yücekaya & Alper Bilgehan Yardımcı (eds.) - 2021 - Ankara, Türkiye: Gazi Kitabevi.
    Bilimi ve bilimsel bilgiyi kültür, değer ve öznel yargılardan izole ederek nesnel bir şekilde ortaya koyabilmeye yönelik hararetli tartışmaların yaşandığı yirminci yüzyıl bilim anlayışının temel gayesi, deney ve gözleme tabi olabilecek fiziki dünyadaki olguları, mantıksal çözümlemeye tabi tutarak birleştirilmiş bilime ulaşmaktır. Bu amaca giden yolda olgulara dayanmayan ve sınanamayan her türlü metafizik öge yok sayılır. Bilimsel bilginin sadece deney ve gözleme tabi olana, diğer bir deyişle olgu verilerine dayandığı iddiasını taşıyan bu düşünce sistemi, özellikle Viyana Çevresi üyeleri tarafından benimsenmiştir. Bu (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  35. Karşılaştırmalı Siyaset Teorisi.Feyzullah Yilmaz (ed.) - 2022 - İstanbul, Turkey: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
    Bu bölümde karşılaştırmalı siyaset teorisinin, siyaset teorisinin hem bir alt alanı, hem de bir yöntemi olarak ortaya çıkış sürecini ele alacağım. Bu bağlamda öncelikle ‘karşılaştırmalı siyaset teorisinin’ (KST) ne zaman ortaya çıktığı sorusuyla ilgileneceğim. Ardından, KST’nin neden ortaya çıktığı, ne olduğu ve nasıl yapılması gerektiği ile ilgili tartışmalara değineceğim. Bu tartışmayı, son otuz yılda literatürde öne çıkan bazı çalışmalar ve isimler ve onların tartıştığı konular, meseleler, sorular ve sorunlar üzerinden (karşılaştırmada özne/nesne ilişkisi ve güç problemi, soruların ya da sorunların evrenselliği (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  36. Nietzsche ve Demokrasi.Soner Soysal - 2022 - In Eray Yaganak (ed.), Demokrasi Felsefesi: Çağdaş Yaklaşımlar. pp. 50-72.
    «Demokrasi, insani varoluşa içkin olanakları hem pozitif hem de negatif özgürlükler bağlamında hayata geçirme ve her tekil insanın kendisini ne ise o olarak algılama arzusuna eşlik edecek “ontolojik haysiyet eşitliği” talebinin sesidir. Dile getirdiğim eşitliğe dayalı demokrasi talebi, aynı zamanda, egemenlik ilişkilerinin hiyerarşik yapılanmasına karşı bir direnişi de temsil eder. Bu kitaptaki her bir bölüm bu direnişe açılan yeni bir pencere olarak okunursa kitap amacına ulaşmış olacaktır». (editör) Eray Yağanak -/- Ülkemizin çeşitli üniversitelerinden on bir yazarın kaleme aldığı bu kitapta, (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  37.  15
    Natur bei Zeami: „Von selbst“ als Vollzugsqualität leibgeistiger Praxis (行 gyō).Leon Krings - 2024 - In Ryosuke Ohashi (ed.), Die „Natur“ in Buddhismus und Christentum. Tokyo: pp. 125-144.
    Zeami Motokiyo 世阿弥 元清 (1363–1443) gilt als Schöpfer des klassischen Nō-Theaters und war nicht nur ein herausragender Darsteller, sondern auch Autor vieler Stücke, die noch heute aufgeführt werden. Neben diesen Stücken hat Zeami aber auch theoretische Traktate zur Übungspraxis des Nō-Theaters verfasst, die über viele Jahrhunderte hinweg geheim überliefert wurden und als Anweisungen für seine Nachfolger gedacht waren. In diesen Traktaten reflektiert Zeami auf seine Kunst und stellt sie als einen Übungsweg nach buddhistischem Vorbild dar, als eine ästhetische, aber auch (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  38. Agrobiodiversität, das Gemeinschaftserbe-Prinzip und Marktanreize.Cristian Timmermann & Zoë Robaey - 2016 - In Stephan Schleissing & Barbara Brandl (eds.), Biopatente: Saatgut Als Ware Und Als Öffentliches Gut. Nomos. pp. 109-131.
    Die Diversität von Nahrungspflanzen, ein Ergebnis Jahrtausende langer Zuchtbemühungen, ist in den letzten Jahrzehnten dramatisch zurückgegangen. Schätzungen zufolge machen von den über 7000 Nahrungspflanzenarten ganze 103 Sorten 90% der Nahrungsmittelproduktion aus. Dieser Verlust könnte in Zukunft gewaltige negative Auswirkungen auf die Nahrungsmittelsicherheit haben, da die Biodiversität eine zentrale Rolle bei der Absorbierung biotischer und abiotischer Stressfaktoren spielt, die auf die Pflanzen wirken. Darüber hinaus stellt der Verlust eine bedeutende Verarmung nicht nur des Pools genetischer Ressourcen dar, die zukünftigen Generationen zur (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  39. Nihilismus der Transparenz. Grenzen der Medienphilosophie Jean Baudrillards.Gregor Schiemann - 2013 - In Jan-Hendrik Möller, Jörg Sternagel & Hipper Lenore (eds.), Paradoxalität des Medialen. München: Fink Verlag. pp. 237-254.
    Jean Baudrillards Kulturphilosophie läßt sich durch die Behauptung charakterisieren, daß die Medien in der modernen Kultur vorherrschend geworden sind. Seine These, die Medien hätten jeden Bezug zu einer von ihnen unabhängigen Realität verloren, haben zahlreiche Autorinnen und Autoren nihilistisch genannt. Das Zutreffende dieser Kennzeichnung verdankt sich im Wesentlichen einem eingeschränkten, auf das 19. Jahrhundert zurückweisenden Begriff des Nihilismus. Allerdings nimmt Baudrillard auf Phänomene Bezug, die er historisch später verortet und die sich ihrer Struktur nach kategorial von den Funktionen der Medien (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  40. Nach welchen Prinzipien sollte der Staat die Verteilung von Gütern gestalten? Eine systematische Darstellung der Diskussion zwischen John Rawls und John Harsanyi.David Pomerenke - 2017
    Harsanyi und Rawls haben zu der Frage, wie die wichtigen Güter in einem Staat verteilt sein sollten, zwei sehr ähnliche Theorien entwickelt, kommen aber zu unterschiedlichen Schlüssen. Harsanyi plädiert für eine utilitaristische Regel, Rawls dagegen für eine Regel, die sich auf diejenigen konzentriert, denen es in der Gesellschaft am schlechtesten geht. Die fast fünfzig Jahre andauernde Diskussion zwischen den beiden wird hier systematisch dargestellt und analysiert. Erstens wird gezeigt, dass sich unter Berücksichtigung von Abneigung gegen Risiko und abnehmendem Grenznutzen die (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   1 citation  
  41. Platon im nachmetaphysischen Zeitalter.Gregor Schiemann & Dieter Mersch (eds.) - 2006 - Wissenschaftliche Buchgesellschaft.
    Die Beschäftigung mit Platon hat eine lange Geschichte, Rezeptionen seines Denkens sind so prägend für die Philosophiegeschichte geworden, dass diese verständlicherweise zuweilen als eine Sammlung von Fußnoten zu seinem Werk begriffen wurde. Das gilt besonders für einen durchgängigen metaphysischen Zug des abendländischen Denkens, ein grundsätzliches Ordnungsmodell aus der Antike, das, christlich gewendet, die Theoriebildung bis in unsere Tage fundiert. Aber mit einer Reihe anderer Gewissheiten ist auch dieser erfolgreiche Platonismus Gegenstand der Kritik geworden. Kann und soll man den metaphysischen Platon (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  42.  46
    "Beyin çalışmalarına göre sezgi ve dini tecrübe".Aysel Tan (ed.) - 2022 - Elazığ Türkiye: Firat University.
    İnsanın dış dünyadan bilgiyi elde etme şekli tarih boyunca tüm çağlarda ve toplumlarda insanların üzerinde düşündükleri bir olgu olmuştur. Düşünürler bunun için çeşitli iddialar ileri sürmüşlerdir. Bu iddialardan biri, bilginin kaynağının kalp olduğudur. Kalp ise duygu kavramıyla ilişkilendirilmiş ve bilginin kaynağı bu şekilde duygu temelli açıklanmaya çalışılmıştır. Duygu ise ‘sezgisel bir yetenek’ olarak tanımlanmış ve duygunun sezgiyle ilişkisine vurgu yapılmıştır. Antik Yunan’da Homeros ve Sokrat öncesi düşünürler ve Aristoteles düşünmenin ve bilincin merkezi olarak kalbi kabul etmiştir. Eski Mısır medeniyetinde de (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  43. Okuma Kültürünün Geliştirilmesine Yönelik Aile Farkındalık Programının Etkililiği: Bir Karma Yöntem Araştırması.Seçkin GÖK & Kasım Yildirim - 2023 - Ana Dili Eğitimi Dergisi 11 (1):135-158.
    Bu çalışmanın amacı, okuma kültürünün geliştirilmesine yönelik aile farkındalık programının (OKGYAFP) çocukta okuma kültürü oluşturmaya yönelik aile yeterliliğine etkisini belirlemek ve ailelerin OKGYAFP deneyimlerinin okuma kültürü oluşturmaya yönelik yeterliliklerini nasıl değiştirdiğini keşfetmektir. Bu nedenle çalışmada karma yöntem araştırma desenlerinden açımlayıcı sıralı karma desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel aşamasında öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desen tercih edilmiştir. Nitel aşamasında ise odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunun katılımcılarını Aydın ili Köşk ilçesinde bulunan bir devlet okulunun iki 2. sınıf şubesinin gönüllü velileri (n=30) (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  44.  51
    Estetikte Yeni Katmanlar: Yapay Zeka ve Atmosfer Tartışmalarına Giriş [New Layers in New Aesthetics: An Introduction to Artificial Intelligence and Atmosphere Discussions].Serkan Can Hatıpoğlu - 2024 - Mstas2024 (Mimarlıkta Sayısal Tasarım Sempozyumu) 1:637-656.
    ENG: The advancement of artificial intelligence (AI) presents a duality of opportunity and risk. On the one hand, there are potential dangers inherent in the development of AI. However, on the other hand, the advent of AI also offers humanity a multitude of possibilities for improvement and advancement. The aesthetic values and cultural expressions that artists encounter in their environment serve to redefine the aesthetic judgments they form, thus determining the paths they subsequently follow. The objective of this research is (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  45. Kurt Gödels mathematische Anschauung und John P. Burgess’ mathematische Intuition.Eva-Maria Engelen - 2014 - XXIII Deutscher Kongress Für Philosophie Münster 2014, Konferenzveröffentlichung.
    John P. Burgess kritisiert Kurt Gödels Begriff der mathematischen oder rationalen Anschauung und erläutert, warum heuristische Intuition dasselbe leistet wie rationale Anschauung, aber ganz ohne ontologisch überflüssige Vorannahmen auskommt. Laut Burgess müsste Gödel einen Unterschied zwischen rationaler Anschauung und so etwas wie mathematischer Ahnung, aufzeigen können, die auf unbewusster Induktion oder Analogie beruht und eine heuristische Funktion bei der Rechtfertigung mathematischer Aussagen einnimmt. Nur, wozu benötigen wir eine solche Annahme? Reicht es nicht, wenn die mathematische Intuition als Heuristik funktioniert? Für (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  46. Bilim İnsanlarının Perspektifinden Sınırlandırma Problemi.M. Efe Ateş - 2023 - Felsefe Arkivi (59):56-77.
    Bilim felsefesinin en temel problemlerinden biri olan sınırlandırma problemi belirli bir ölçüt vasıtası ile bilimi, bilimsel olmayan ya da sahte/sözde bilim olan etkinliklerden ayırt edip edemeyeceğimizi konu edinmektedir. Literatüre baktığımızda felsefeciler –özellikle bilim felsefecileri– bilimin doğasını karakterize etme girişiminde bulunurken bilim dilinin mantıksal yapısına ya da bilimin tarihsel süreçlerine odaklanarak, bilimi bilimsel olmayan ya da sahte-bilim olan etkinliklerden ayırt etmişlerdir. Bu çalışma ise farklı bir yaklaşım benimseyerek sınırlandırma problemine, felsefecilerin değil, bilim insanlarının perspektifi ile bakmayı amaçlamaktadır. Bu sebeple alanında deneyimli (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  47.  45
    Transandantal Estetik Başarısız Mı?Kutlu Tuncel - forthcoming - Kant Çalışmaları Dergisi.
    Transandantal Estetik, her ne kadar Kant’ın eleştirel felsefesi için oldukça önemli görünse de Cassirer ve Guyer gibi bazı yorumcular tarafından başarısız görülmüştür. Cassirer’e göre Transandantal Estetikteki argümanlar savunulamaz ve Kant’ın eleştiri öncesi dönemine ait bir kalıntı olarak görülmelidir, öyle ki bu bölümdeki argümanlar Kant’ın esas ve olgun öğretisiyle uyumsuzdur. Guyer’e göre de Metafiziksel Açımlama başarısızdır; bu kısımdaki argümanların hiçbiri Kant’ın savunmak istediği sonucu türetmek bakımından işe yaramaz. Kant’ın savunmak istediği sonuç şudur: zaman ve mekânın kaynağı insan zihnidir, dolayısıyla kendinde şeyler (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  48. Zarar İlkesi Üzerine: Üç Temel Eleştiriyi Tartışmak.Utku Ataş - 2024 - Kaygı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi 23 (1):68-93.
    Turkish Bu makalede bireylerin eylemlerine müdahale etmenin tek haklı gerekçesinin başkalarına zarar gelmesini önlemek olduğunu ifade eden ‘‘zarar ilkesine (Zİ)’’ getirilen üç eleştiriyi tartıştım. Öncelikle ilkeyi anlamlı kılabilecek bir zarar tarifinin bulunmadığı eleştirisini ele alarak bu eleştirinin, ilkenin ancak problemsiz bir zarar tanımı ile birlikte makul kabul edilebileceği varsayımına dayandığını tespit ettim. Zarar kavramına ilişkin var olan bilgi dağarcığımızı görmezden gelmesi ve zarara başvuran ilkeler haricindeki diğer birçok ilkeyi de kapsayan genel bir şüpheciliğin önünü açması nedeniyle ilgili varsayımı reddetmemiz gerektiğini (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  49. 19. VE 20. YÜZYIL TÜRK VE RUS EDEBİYATINDA AYDIN.Kapranova Ekaterina - 2023 - Journal of Social Sciences 1 (64):514-522.
    Edebiyat, özellikle roman, toplum için bir ayna gibidir. Roman, hikâye ve şiir gibi edebî eserler, kişisel üretimlerin yanı sıra dönemin sosyal, ekonomik ve siyasi meselelerini de yansıtır. Bu nedenle edebi eserler de sosyolojik kaynak olarak kabul edilebilir. 19. Ve 20. yüzyıl Türk ve Rus edebiyatı, büyük yazarların tüm dünyada ün kazandığı yüzyıldır. 19. Ve 20. yüzyılda Türk ve Rus edebiyatının zirvesi kabul edilen isimler toplumsal konulara kayıtsız kalmamalarının yanı sıra Türk ve Rus toplumunun modernleşme sürecini de eserlerinde yorumlamışlardır. Entelektüeller genellikle (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark  
  50. Realismus und Referenz: Arten von Arten [Realism and Reference: Kinds of Kinds].Vincent C. Müller - 1999 - Dissertation, Universität Hamburg
    Die gegenwärtig unter dem Titel ›Realismus‹ geführten Debatten in der Philosophie befinden sich nach allgemeiner Ansicht in einem Zustand größter Verwirrung, so daß es nützlich erscheint, ein wenig Ordnung in die theoretischen Optionen zu bringen bevor man für die eine oder andere Auffassung Partei ergreift. In der vorliegenden Arbeit wird dafür argumentiert, daß sich ein systematisch zusammenhängendes Zentrum dieser Debatten mit Hilfe des Begriffes der Referenz ordnen läßt. Nach der Analyse einiger klassischer Positionen soll ein Rahmen erstellt werden, innerhalb dessen (...)
    Download  
     
    Export citation  
     
    Bookmark   2 citations  
1 — 50 / 964